• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Ankara Şubemizde 5. Temsilciler Kurulu Toplantısı Yapıldı

27.06.2016

24 Haziran 2016 Cuma günü Ankara Şubemizde Temsilciler Kurulu Toplantısı yapıldı. Ardından şubemizde iftar yemeği verildi.

Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül'ün yapmış olduğu konuşma aşağıdaki metinde yer almaktadır.

 

Temsilciler Kurulunun Değerli Üyeleri,

Temsilciler Kurulumuzu, Mübarek Ramazan ayı içinde gerçekleştiriyoruz.
8 saatlik işgünü mücadelesinden doğan ve tüm Dünya’da işçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanan 1 Mayısı, ne yazık ki, ülkemizde son yıllarda tarihsel anlamına uygun bir atmosferde ve içerikte kutlanamamaktadır.
1 Mayıs İşçi Bayramı’nda yaratılan korku atmosferi ile gölgelenmekte, işçiler ve emekçiler, birlik içerisinde ve kitlesel olarak, taleplerini alanlara taşımakta zorlanmaktadır.
Bu koşullara rağmen, şubemiz, 1 Mayıs'ı, anlam ve önemine uygun olarak, Türk-İş, DİSK, KESK ve TMMOB'ye bağlı sendika ve odalar ile birlikte Ankara’da kutlamış ve başta güvencesizleşme ve esnek çalışma olmak üzere, “kiralık” işçilik ve kıdem tazminatı gibi gündemdeki saldırılara karşı taleplerimizi alana taşımıştır. İşçi sınıfının sesinin boğulmaya çalışıldığı bir ortamda, 1 Mayıs geleneğine sahip çıkmıştır.
Ancak önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da, 1 Mayıs İşçi Bayramı ne yazık ki, terör saldırıları ile gölgelenmiştir.
Süren bu saldırılarda her gün birçok güvenlik mensubumuz şehit düşmekte ve yaralanmaktadır.
Ülkemizin çeşitli Kent merkezlerinde düzenlenen bombalı saldırılarla bir korku toplumu yaratılmak istenmektedir. Tüm bu saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimize rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Terör saldırılarını lanetliyor, saldırıları şiddetle kınıyoruz.
Terör hiçbir zaman hain amaçlarına ulaşamayacaktır. Halkımız, birlik ve beraberlik içinde teröre prim vermeyeceğini gösterecektir.

Değerli arkadaşlar,

Devam etmekte olan terör, İşçi sınıfımızın her bir bireyini derinden etkilemektedir. Her gün birçok insanımız ölmekte ve yaralanmaktadır. Bu hassas durumu fırsata çevirmeye kalkan kesimler ise, emekçilerin genel kitlesinin örgütsüzlüğünden aldıkları güçle, işçi sınıfının yaşam koşullarını belirleyen çok önemli konularda saldırıya geçmiştir.
Bu saldırıların en önemlilerinden birisi Özel istihdam büroları ile ilgili olan düzenlemedir. Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisini veren ve işçilerin birer köle gibi kiralanmasını öngören “kiralık işçilik” Tasarısı TBMM Genel Kurulu’ndan geçerek, Cumhurbaşkanı Tarafından yasa onaylanmıştır.
“Kiralık işçilik” düzenlemesi; işçileri geçici, güvencesiz ve sendikasız çalışmaya zorlamayı amaçlamaktadır. Kayıt dışılığı azaltmak gerekçesiyle sunulan bu düzenleme ile işverenler, işletmenin iş hacminin artması ve fabrikalarda görülen dönemsel işleri bahane ederek geçici işçi kiralayabileceklerdir. Bu kiralık işçiler, kıdem ve ihbar tazminatı alamayacaklar ve sendikalarda örgütlenmeleri imkânsızlaşacaktır.
Bir fabrikada işleri bittiğinde bir başka fabrikada çalışma garantileri olmayacak, iş güvencesinden mahrum kalacaklardır.
İş güvencelerinin olmaması işçiyi kölelik bürosuna esir edecek ve işçi tekrar iş bulabilme umuduyla tüm hukuksuzluklara ve saldırılara ses çıkaramaz hale getirecektir.
Çalışma koşullarının nasıl olacağı ve işyerinde daimi işçilere uygulanan sosyal haklardan yararlanıp yararlanmayacakları ise tasarıda belirsiz bırakılmıştır.
Bu zamana kadar iş yasalarında yapılan tüm değişikliklerdeki belirsizlikleri hükümetlerin, patronların lehine kullandıklarını biliyoruz.
Kiralık işçiler, aynı işi yapan emsal işçilere göre daha düşük ücret alacaklardır. Sendikalı olamayacaklar ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakları bulunmayacaktır. Bu uygulama ile fabrikalarda çalışma barışı ortadan kalkacak, işçilerin birliğinin önüne bir engel daha çıkmış olacaktır.  Kiralık işçi olarak çalışanlarla birlikte, sendikalı ve kadrolu çalışanlar üzerinde de işveren baskısı alabildiğine artacaktır.
Bu nedenle sendikalar ve emek örgütlerinin karşı çıktığı bu Yasa düzenlemesi derhal geri çekilmesi için Anayasa Mahkemesine götürülmesi gerekmektedir. İşçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarını kökten değiştirecek bu düzenlemenin hayata geçmesi, işçi sınıfı örgütlerinin kırmızı çizgi olarak ifade ettikleri önemli bir hususun ihlal edilmesi anlamına gelecektir.

Değerli arkadaşlar,

Henüz netleşmemiş olan kıdem tazminatının fona devredilmesi ise kırmızı çizgimiz olan bir diğer konudur. Kıdem tazminatı, işçinin alınteri ile kazandığı bir haktır ve ücretin ödenmesi ileriye bırakılmış parçasıdır,
Yani yıpranma payıdır. Dolayısıyla kıdem tazminatı, patronların işçiye bir lütfü değil, işçinin hakkıdır. Bu nedenle kıdem tazminatının fona devredilerek tasfiye edilmesi kabul edilemez.
Kıdem tazminatına dokunulması Petrol-iş sendikası ve sendikalar için genel grev nedenidir!
Değerli Arkadaşlarım,
Seçim vaatlerinden birisi olan kamuda taşeron olarak çalışanlara kadro verilmesi konusu gündemdedir. Hükümet önce bir çalışma yapıldığı “müjdesini” vermiş, ancak aynı günün akşamında açıklanan ayrıntılar, işin esas niteliğini anlamamızı sağlamıştır.
Ortaya çıkan sonuç kamuda çalışan taşeron işçilerde büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.  Biz biliyoruz ki elde edilen hiçbir hakkımız bize havadan verilmedi, mücadele ederek kazandık. Dolayısıyla taşerona kadro haberinin altında bir çapanoğlu olacağını biliyorduk.
Kamuda çalışan taşeron işçilerin daimi kadrodaki işçilere göre daha kötü koşullarda, daha düşük ücretle ve sözleşme usulü çalışacağı açıklanmıştır. Ayrıca işçiler, kadroya alınırken sınava tabi tutulacaklar, bugüne kadar kazandıkları haklarından vazgeçecekler.
Tabiri caizse dağ fare doğurmuştur. Sendikamızın bu konudaki talebi ve görüşü bellidir ve bu doğrultuda girişimlerimiz sürmektedir. Kamuda asıl-yardımcı iş ayrımı yapılmaksızın tüm taşeron, mevsimlik ve geçici çalışanlar bizim anladığımız ve bildiğimiz şekilde kadroya alınmalıdır.

Ayrıca sadece kamuda değil özel sektörde de taşeron işçilerin sorunları çözülmelidir. Yapılması gereken özel ve kamu ayrımı yapılmaksızın taşeron çalışmanın tümüyle kaldırılması olmalıdır.  
Önümüzdeki günlerde Yeni Anayasa Tartışmaları gündeme gelecek. Biz Petrol-iş, Ankara şubesi olarak Yeni Anayasa'da çalışanların ekonomik ve sosyal hakları gözetilmeli, sendikal hak ve özgürlükler herhangi bir kısıtlamaya gidilmeden tanınmalı, örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı, özelleştirme, esnek çalışma ve taşeronlaştırma uygulamalarına son verilmesine ilişkin hükümlere yer verilmelidir.

Grev yasaklarını kaldırarak sınırsız örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakkını da içeren, yeni ve demokratik bir anayasa hazırlanmalıdır.

Değerli arkadaşlar,

Ankara Şubesi'nin örgütlü olduğu kamu işyerlerinden TP ve BOTAŞ'ta bu iki kurumun yeniden yapılandırılması konusu gündemdedir.
Ülkemizin en önemli enerji KİT'leri olan bu işyerlerinde, yeniden yapılandırma ile birlikte taşeronlaştırma ve hizmet alımları artmakta, bu kuruluşlar özel sektör mantığıyla yönetilmek istenmektedir.
TP'de “Bütünsel Dönüşüm (Kaysep) Programı” adı altında, BOTAŞ'ta ise bir yasa tasarı ile yapılmak istenen, bu kuruluşların parçalanması, istihdamın güvencesiz hale getirilmesi ve özelleştirmenin önünün açılmasıdır.
Oysa yapılması gereken, bu iki kamu kuruluşunun birleştirilerek, kamuda entegre bir yapının oluşturulmasıdır.
Örgütlü olduğumuz MKEK Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda Prim Yönergesi uygulamalarında yaşanan sıkıntılar sürmektedir.
Ayrıca, geçmişte ölümlü iş kazalarının yaşandığı bu işyerinde üyelerimiz ağır ve yıpratıcı bir çalışma koşullarında çalışmaktadır. Bu gerçekten hareketle, fabrikada çalışan üyelerimizin İtibari Hizmet kapsamına alınması yönünde girişimlerimiz olmuştur.
Genel Merkezimizin de desteği ve aracılığıyla Türk-İş ve SGK nezdinde adımlar atılmıştır. Bu girişimler, önümüzdeki günlerde daha somut hale getirilecektir.
Konya’da Kurulu bulunan işyerimiz Pak-pen'de sözleşme süreci anlaşmayla sonuçlanmıştır. Siz temsilcilerimizin de katılımıyla devam eden sözleşme sürecinde 12 Nisan 2016 tarihinde anlaşmaya varılmış ve 1.11.2015-31.10.2017 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi bağıtlanmıştır.
Sözleşme müzakerelerinde üyelerimizin hak ve kazanımlarının genişletilmesi için azami çaba harcanmış ve grev uygulama tarihinin hemen öncesinde anlaşmaya ulaşılmıştır.
Yine Konya'da Cihanbeyli'de faaliyet gösteren Pan-plast'ta başladığımız örgütlenme çalışmaları, işverenin sendika ve işçi düşmanı tutumuna karşın sürmektedir.
Bu işyerinde, lehimize çıkan çoğunluk tespitine işveren Ayrıca, örgütlenme sürecinde işten çıkarılan üyelerimiz için işe iade davaları Sendikamız tarafından takip edilmektedir.
Pan-plast örgütlenmesinde hukuki süreçler devam ederken, buradan bir kez daha mücadeleyi sonuna kadar götüreceğimizi ve haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğimizi vurgulamak istiyoruz.
Yine Çorumda faaliyet gösteren Hayat Şırınga’da başladığımız örgütlenme çalışmaları, işverenin sendikaya itirazından dolayı, Bu işyerinde lehimize çıkan çoğunluk tespitine işveren itiraz etmiş ve konu yargıya intikal etmiştir.
Örgütlü olduğumuz Mehmetçik Vakfı ile birlikte Şubemiz bünyesinde örgütlendiğimiz ikinci akaryakıt dağıtım istasyonu olan Benlioğlu'nda TİS süreci nihayetlenmiştir. Grev yasağı olan bu işyerinde sözleşme, YHK tarafından bağıtlanmıştır. Üyelerimize hayırlı olsun.

ALPLA Plastik iş yerinde üyelerimizin talepleri doğrultusunda çalışmalara devam ediliyor. Alpla Plastik UNİLEVER TEMİZLİK MAD. SAN. ve TİC. A.Ş. ile birlikte Konya organize sanayisinde faaliyetlerine 2016 Yılı sonuna kadar başlama kararı almıştır.
Petrol-iş’in en köklü şubelerinden biri olan Şubemizin yönetimi, siz değerli temsilcilerimiz ve bütün üyelerimiz, birlik ve beraberlik içinde kenetlendiğimizde aşamayacağımız bir kuvvet olmadığını biliyoruz. Bizler, burada en başta üyelerimizin çıkarlarını savunmak ve ardından bütün emekçilerin hak ve mücadelesini yükseltmek için varız. 
Şubemiz adına bu duygu ve düşüncelerle, Temsilciler Kurulumuzun verimli geçmesini temenni ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.