Aktif üye eğitimlerinde kadınlar:

"BİZ GELDİK, AMA ARKADAŞLARIMIZIN

DA GELMESİNİ İSTİYORUZ"

2018 Bahar dönemi aktif üye eğitimlerinin ikinci kademesinde katıldığımız toplumsal cinsiyet derslerinde bu sene ilk grupta 32, ikinci grupta 46, üçüncü grupta da 35 olmak üzere toplam 113 kişi katıldı. Toplumsal yaşamda ve iş yaşamında eşitsizliğin kaynaklarını ve durumu tersine çevirmek için sendikalarda neler yapılabileceğini konuştuk. Eğitimin ilk grubunda beş kadın üyemiz de vardı. Eğitimler arasında, onlarla söyleşi yapma olanağı da bulduk.

Söyleşi: Selgin Zırhlı Kaplan

Sizi tanıyalım. Adınız nedir, evli misiniz, çocuğunuz var mı?

Fatma Güven: 30 yaşındayım, evliyim, 11 yaşında bir kızım, dört yaşında bir oğlum var.

Çocuklara kim bakıyor?

Annem bakıyor. Akşamları eşim, gündüzleri de annem ilgileniyor. Normalde de öyle. Eşim tek vardiya çalışıyor. Sabah vardiyasına gidiyor.

Eğitim için düzeninizi bozmadınız yani...

Yok, hiçbir değişiklik olmadı.

Nerede çalışıyorsunuz?

2.5 senedir, Bursa’da Vibracoustic’te çalışıyorum.

İlk işiniz mi, daha önce çalışmışlığınız var mı?

12 yaşından beri çalışıyorum. Çok yerde çalıştım. Genelde lokantalarda garsonluk yaptım. Kazak fabrikasında çalıştım, kafeteryada çalıştım.

Daha önce hiç sendikalı oldunuz mu? Hayır, burası ilk.

Çalışmaktan memnun musunuz?

İşimi severek yapıyorum. Çalışmak beni hayata daha güzel bağlıyor. Çok küçük yaştan beri çalıştığım için evde oturmak bana göre değil. Ev daha çok sıkıyor beni. Çalışmayı seviyorum.

Ne üretiyorsunuz fabrikada, göreviniz nedir?

Körük üretiyoruz. Ben kaliteciyim. Arkadaşlar sarıyor, sardıktan sonra preste, fırında pişiyor. Fırından çıktıktan sonra biz bütününü kontrol ediyoruz bir hata var mı, müşteriye gitmeye uygun mu diye... "Tamam" dersek, kendimize ait kaşelerimiz var, kaşeleri basıyoruz, "Bunun kontrolü % 100 yapılmıştır" diye. Bu şekilde müşteriye teslim ediyoruz.

İşyerinde kaç kadın çalışıyor?

50-55 civarında. Memurlarla birlikte 534 çalışan var. Memurların dışında yaklaşık 464 çalışanın 55’i kadın.

Kadınların hepsi üye mi?

Evet, kadınlardan eminim, ama erkekleri bilmiyorum.

Sendikayla aranız nasıl? Eğitime neden katıldınız?

Daha çok bilgilenmek için geldik. Sendika ne işe yarıyor, fabrikaya gelmesi için neden bu kadar uğraştık, bilmemiz lazım. Çok bekledik sendikayı. 10 ay gibi bir bekleme sürecimiz oldu. Fabrikaya sendikanın ilk girişi. Temsilcilerimiz sürekli uğraşıyor, bizden beklentileri var, birlik olmak gerekiyor. Bu eğitimler beni açıyor, bilgi sahibi oluyorum, verilen ödevler sayesinde araştırma yapıyorsun. Kendini geliştiriyorsun.

Sendikal faaliyetlere vakit ayırıyor musunuz?

Fabrikanın içerisinde yapılan bir şey yok. Temsilcilerle bir sıkıntımız yok, bir sorunumuz olduğunda rahatlıkla kendimizi dile getirebiliyoruz. Şimdilik eğitime katıldım, sonrasında ne olur bilmiyorum. Ama bir etkinlik olduğunda, sağlık problemim yoksa katılırım.

Dergimizi okuyor musunuz?

Hiç haberimiz yoktu, ilk defa sizden duyuyoruz.

Sizi tanıyalım?

Sevim Doğan, Bursa şubesinden geliyorum. 35 yaşındayım, evliyim, 11 yaşında bir kızım var.

Siz bakım işini nasıl çözdünüz eğitime gelebilmek için?

Benim eşim tek vardiya çalışıyor. Akşamları o bakıyor, uzun süredir çalıştığım için de gündüz artık kendi başına durabiliyor. Saat ikide okuldan geliyor, yemeğini ısıtıp yiyor. Ben işe başladığımda iki yaşındaydı, o yüzden alışık. Annem yakınlarda olursa bazen yardıma geliyor.

Siz nerede çalışıyorsunuz? Daha önce çalıştınız mı?

Ben de iki buçuk senedir Vibracoustic’te çalışıyorum. 9 sene bir iplik fabrikasında, iki sene başka bir iplik fabrikasında çalıştım. Bir sene de ayrı bir iplik fabrikasında çalıştım ve son olarak buradayım.

Sendika var mıydı?

İplik fabrikasında sendika girmeye çalışıyordu, ama patronumuz dalavereye getirdi, iflas gösterdi, tazminatsız çıkış yapıldı. Fabrikayı buradan taşıdı.

Burası o zaman ilk sendikalı işiniz oluyor bu durumda...

Evet ilk sendikalı işim.

Sendikalı olarak çalışmak bir fark yarattı mı sizce?

Ben zaten Petrol-İş’i duymuştum, bir fabrika var Polifleks diye, oraya girmeyi çok istemiştim. Fabrikasından değil, Petrol-İş Sendikası olduğu için. Çok uğraştım ama bir türlü giremedim. Buraya da Petrol-İş ben girmeden girmeye çalışıyormuş. Biz girmeden iki sene önce başlamış arkadaşlar örgütlenmeye. Biz girdikten iki sene sonra Petrol-İş ancak gelebildi fabrikamıza. Çok sevindim, istediğim oldu diye.

Siz ne üretiyorsunuz?

Körük üretiyoruz. Araba parçası. Ben sarmayı yapıyorum. Benden tellemeye, oradan da pişirmeye gidiyor. İlk aşaması bizden geçiyor. Koltuk altlarında ya da fren sisteminde olan makine, tır, uçak bütün hepsine körük üretiyoruz.

Siz çalışmaktan memnun musunuz?

Ben çalışmaktan memnunum. Evde oturmak bana göre değil, çalışmayı seviyorum. Kendi ayaklarının üstünde durmak da çok güzel, başkalarına destek olmak da. Kendi bileğinin hakkıyla kendin kazanıyorsun.

Siz eğitime nasıl geldiniz?

Şubeden söylediler, bizi seçmişler. Gitmek ister misiniz dediler. Biz de "tabii ki" dedik. Ne zaman da olsa gelmek isteriz.

Size sormadık, siz nasıl geldiniz eğitime?

Fatma Güven: Sendika başkanı tarafından, Erhan başkan tarafından seçilmişiz. Temsilcimiz söyledi, "sizi eğitime seçtik, gider misiniz" diye. Biz de olur dedik.

Sendikayla aranız nasıl, sendikanın faaliyetlerine katılıyor musunuz?

Sevim Doğan: Sendika daha yeni geldi işyerimize. Henüz hiçbir faaliyetten haberimiz olmadı. Olursa, memnuniyetle katılırız tabii ki.

Ne zamandır Petrol-İş’lisiniz?

Fatma Güven: 2017 Ocak ayından itibaren üyeliğimiz netleşti. 2016’dan beri uğraşıyoruz, 10 ay bir bekleme sürecimiz oldu. Ondan sonra imzalar atıldı.

Sizin dergimizden bir isteğiniz var mı?

Sevim Doğan: Dergiden haberimiz yoktu, bundan sonra takip edeceğiz.

Sizi tanıyalım... Siz nereden geliyorsunuz?

İsmim Kader Şimşek. 25 yaşındayım, bekârım. 5 senedir Novares’te çalışıyorum.

Ne iş yapıyorsunuz?

Datça Duster jiplerinin tavanlarının montajını yapıyorum.

Bir kadın olarak çalışmak sizin için ne ifade ediyor?

Çalışmaktan memnunum. Bir kadın olarak çalıştığım için kendime özgüvenim var. Kendim kazanıyorum, kendim yiyorum, bir başkasının eline bakmıyorum. Kendi paramı kazanıyorum, ay sonu geldiğinde bir başkasından beklentim olmuyor.

Ailenizle mi yaşıyorsunuz?

Evet, ailemle yaşıyorum.

Evde iş yapıyor musunuz?

Şu anda annem, babam ve ben yaşıyoruz. Evde işleri kendim yapıyorum, anneme yaptırmıyorum. Haftasonu ev işi yapıyorum, haftaiçi de işe gidiyorum, işte çalışıyorum. Bu şekilde geçinip gidiyoruz.

Sizde durum nasıl?

Sevim Doğan: Evdeki iş konusunda eşimle çok iyi anlaşıyoruz. Eşim zaten bana hiçbir iş bırakmıyor. İşten gelince mutfağa kim girer, kim girmez, sorun değil. Yemekse hemen yemeğe koyulur, bulaşıksa hemen bulaşığa geçer.

Fatma Güven: Genelde günlük temizliği annem yapıyor. Haftasonları ben sadece rutin, ince bir temizlik yapıyorum.

Sizin sendikayla aranız nasıl?

Kader Şimşek: Sendikayı Novares’te tanıdım. Daha önce de çalışmışlığım var, ama sözleşmeli çalıştım, iki-üç ay. Sendikanın ne olduğunu bilmiyordum, ilk defa Novares’te tanıdım. İlk defa böyle bir eğitime geldim, ne olduğunu da burada öğrendim.

Sendikalı çalışmakla sendikasız çalışmanın farkı var mı?

Sendikasızsam, hakkımı hiçbir şekilde alamam. Bugün beni kapının önüne koysalar hiçbir şey alamam. Ama sendikalı bir ortamda çalışırsan arkanda dururlar. O yüzden sendikalı olmak önemli benim için.

Sendikada aktif görev almayı düşündünüz mü hiç?

Hayır hiç düşünmedim, hatta buraya geldiğimde çok çekingendim. Sunum dahi yapamıyordum. Bizi sendika başkanı seçti, gönderdi. O şekilde geldim, ama sunum yapılacağını filan bilmiyordum. Buraya gelip de bunu duyduğumda ilk önce başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Eğitimde konu anlatmayı düşünemiyordum. İçimde var, ama toplum içinde yansıtamıyordum. O yüzden ikinci tura gelmeyecektim, ama hocamız bekliyoruz, geleceksin deyince geldik.

Şimdi gayet rahatım, çünkü alıştım. O kısmı geçtikten sonra şimdi çok rahatım. Özgüvenim yerine geldi.

Özgüven arttırıcı eğitim olsaydı katılır mıydınız?

Evet çok güzel olur. En azından bilgi ediniriz, kendimizi ifade edebiliriz. Ben buraya gelince öğrendim bazı şeyleri.

Sevim Doğan: İnsan içine çıkıp hiç konuşma yapmadığımız için öyle çekingen durduk ki, konuşmamız çok zor oldu. Ama gerçekten bize böyle bir ortam sağlansa, eğitim verilse kendimizi geliştirebiliriz, daha iyi ifade edebilir, içimizdekileri daha çok dışavurabiliriz.

Temsilcilik konusunda siz ne düşünüyorsunuz? Daha önce bir kadın temsilciniz vardı, şu anda durum nedir?

Evet, Emek abla vardı. Şu an altı temsilci var, hepsi erkek.

Siz dergimizi okuyor musunuz, düzenli olarak geliyor mu?

8 Mart’tan sonra ilk kez aldım, ama okumadım daha.

Derginin varlığından haberiniz var mıydı daha önce?

8 Mart’ta öğrendik, sizden.

Sebebi nedir peki?

Gelmiş ama ben sendika odasına fazla uğramıyorum. Bu aralar çok yoğunlaştım. Bir tek Petrol-İş’li Kadınlar Konuşuyor köşesinde Fatma ablanın, (Fatma Güldere) gece vardiyasında çalışmaya ilişkin yazdıklarını okudum. Hak veriyorum, gerçekten kadınlar için gece vardiyasında çalışmak çok zor.

İşyerinizde kaç kadın var?

150 civarında olduğunu biliyorum. Toplam 560 olması gerekiyor. Sözleşmelilerle beraber 600. Ama tam bilemiyoruz sürekli girdi çıktı yapıyorlar.

Sizin eğitimle ilgili talepleriniz var mı?

Kadınlar için eğitim istiyorum mutlaka olmalı.

Ne tür bir eğitim mesela?

Bilgilendirilmek istiyorum kadın çalışmalarıyla ilgili. Ben hiçbir şey bilmiyordum.

Sizi tanıyalım, siz nereden geliyorsunuz, işiniz nedir?

Derya Gögyıldız: Gebze şubesinden geliyorum. Plascam’da çalışıyorum. Enjeksiyon operatörü olarak görev alıyorum.

Enjeksiyon operatörü tam olarak ne iş yapar?

Enjeksiyon makinesinden çıkan araba parçalarının kontrolünden sorumluyum. Makineden çıkan plastik arapa parçasını kontrol ediyorum, montajı varsa yapıyorum, takılacak bir şey varsa takıyorum, ambalaja koyuyorum.

Ne zamandır çalışıyorsunuz?

İki buçuk yıldır oradayım. İlk fabrikam, ilk sendikam. Daha önce 8 aylık bir iş deneyimim oldu ama fabrika denmez. Buraya girdiğimden beri sendikalıyım. İşyeri de üç dört yıllık bir işyeri, çok eski değil.

Biraz kendinizden söz eder misiniz, evli misiniz?

Bekârım. Üç kardeş Gebze’de yaşıyoruz. Ev aldık, anne babamız Ardahan’da.

Çalışmaktan memnun musunuz?

Çalışmayı seviyorum, ama vardiya sistemini sevmiyorum. Sendikamdan talebim, kadınlar için vardiya sisteminin tamamen kaldırılması.

Siz niçin çalışıyorsunuz?

İhtiyaçlarımızı karşılamak, kimseye muhtaç olmamak için. Anne baba olsa da, bir yaştan sonra muhtaç olmak istemiyorsunuz.

Gururunuza yediremiyorsunuz. Daha iyi şartlarda olmak istiyorsunuz. Bunu başarınca çalışmaktan daha zevk alıyorsunuz. (Gülerek) Vardiya sistemi olmasa...

Kazandığınız parayı kendiniz harcayabiliyor musunuz?

Birikimimiz var, kendimize de harcayabiliyoruz. Kendi kazancımız, kendi geçimimiz.

Siz neden geldiniz eğitime?

Bana söylediler, olur dedim. Tek gideceksin dediler, kabul ettim.

Sendikayla aranız nasıl, çalışmaları takip ediyor musunuz? Sendikada aktif görev almayı düşünür müsünüz?

Evet öneride bulunuyorlar zaten. Elimizden geldiği sürece katılırız.

Kadın dergisini takip ediyor musunuz?

8 Mart Kadınlar Günü için yazı istendi, hazırladım, okuyacaktım, ama sınavım olduğu için katılamadım.

Siz sendikadan bir şey istiyor musunuz?

Vardiya istemiyoruz, kadınlar vardiyalı çalışmasın.

Evde işler nasıl paylaşılıyor?

Kardeşlerimle dönüşümlü olarak yapıyoruz.

Sizin eğitimler konusunda söyleyeceğiniz bir şey var mı?

Eğitimler daha sık yapılabilir. Bu eğitim yılda iki kere yapılabilir. Üç ay ardarda yapılıyor, her ay olabilir.

İstediğiniz bir eğitim var mı?

Ben burada şunu gördüm, aktif üye eğitimine katılan arkadaşlardan, gerçekten hiç bilgisi olmayanlar var. Bu eğitimlerin sürekli yapılması lazım. Gelenlerden anlamayanlar var, onlar için tekrar yapılması lazım. İlkinde çok heyecanlıydık, ikincide daha iyiyiz, üçüncü kademede mükemmel olur.

Sizi tanıyalım, epey beklediniz.

Adım Zuhal Akaltun. Gebze şubesi Novares işyerinden katılıyorum. Ben de enjeksiyon bölümünde çalışıyorum. Enjeksiyon makinesinden çıkan parçaların kontrolünü, gerekli işlemlerini yapıp Kalite’ye, oradan müşteriye gönderiyoruz.

Evli misiniz?

Bekârım.

Ailenizle mi yaşıyorsunuz?

Evet. Evde de sorumluluklarımız var tabii ki. Hem maddi hem manevi anlamda katkıda bulunuyorum.

Siz çalışmaktan memnun musunuz?

Benim de ilk işim burası. Sendikayla ilk burada tanıştım. Çalışmak güzel, ama arkadaşın da dediği gibi, kesinlikle gece vardiyası çok büyük sıkıntı oluyor. Çünkü ben daha önce de çalışmadım, önceden bir iş tecrübem de yok. Buraya ilk girdiğimde gece vardiyasında çok zorlandım, ağladığımı bile hatırlıyorum.

Kaç yıldır çalışıyorsunuz?

Beşinci yılım olacak.

Sürekli gece vardiyasında mı çalışıyorsunuz?

Üç vardiya döndüğümüz için mutlaka gece denk geliyor.

Hepiniz için aynı derecede zor mu gece vardiyası?

Kader Şimşek: Eşinizle aynı vardiyada olduğunuz zaman temsilciyle konuşarak, temsilci de ofisteki amirlerle konuşarak ayarlama yapabiliyorlar.

Sevim Doğan: Gece vardiyası çok zor oluyor ama diğer yandan, 12 yaşında bir kızım var, o yüzden çok seviyorum gece vardiyasını. Gündüz vardiyasında olsam, kızımın yanında olamıyorum. Bu sefer eksikliğimi duyuyor. Ben 4-12 ya da gece vardiyasında çalıştığımda kızımın yanında olabiliyorum, toplantısı, gezmesi, pikniği, her türlü yanındayım yani.

Ne zaman dinleniyorsunuz?

Dinlenmek ikinci planda. Evde çocuk olunca, önce çocuğun ihtiyaçlarını düşünüyorum.

Fatma Güven: Arkadaşımın söylediğine katılıyorum. Bizim için önceliğimiz çocuklar. Gece vardiyası benim için de sıkıntı değil, hatta gece vardiyası daha eğlenceli, daha çabuk geçiyor. Etrafınızdaki çalıştığınız insanlar da önemli. Çünkü kafadengi ve muhabbeti iyi olan insanlarla daha güzel vakit geçiyor. Öteki türlü olsa zor olur. Ama gece vardiyası, çocuklarla ilgilenmek açısından bizim için daha iyi oluyor.

Derya Gögyıldız: Gece benim iki telefonumu yedi. Ayakta uyuyarak masaya çarpıp telefonlarımı kırdım. Geceyi sevmemi beklemeyin arkadaşlar.

Sevim Doğan: Gündüz vardiyasında da çalıştım. Bu sefer kızımın psikolojisini çözmekte çok zorluk çektim. Mantıken bu daha iyi geldi bize.

Sizin sendikayla aranız nasıl?

Zuhal Akaltun: Ben de sendikalıyım, ama konu hakkında pek bir şey bilmiyorum. Sadece işe ilk girdiğimde ‘sendikalısın, şöyle hakların var, diğer fabrikalar gibi değil, bu sana bir artı’ şeklinde bilgi verildi. Sadece sosyal haklarımı biliyorum. Ama eğitime katıldıktan sonra geri döndüğümde arkadaşlarıma sendikanın önemini anlatabilirim. Kadınlar kadınlarla konuşarak bunu çok rahatlıkla dile getirebilir. Toplumda kendimizi tamamen ifade edemesek de bunu yaygınlaştırarak kadınları kazanabiliriz.

Kadınları örgütleyebileceğinizi düşünüyorsunuz yani...

Kesinlikle. Mesela arkadaşlarımı örgütleyebilirim, ya da çevremdeki insanları. Örneğin kızkardeşim de fabrikada çalışıyor, o da araba üzerine çalışıyor. Ama onun önceki çalışma saati 12 saat.

Aynı evde yaşamamıza rağmen birbirimizi görmüyorduk. Çünkü onlarda iki vardiya vardı, 12-12 çalışıyorlardı.

Biz ancak haftasonu birbirimizi görüyorduk. Oraya da sendika geldi, onlar da üç vardiyaya döndü, onların da iyi kötü hakları oldu. Sendikalıyız, ama daha da iyisini yapabiliriz. Amacımız her zaman bir önde olmak olmalıdır.

Siz de bir şey söyleceksiniz bu konuda galiba...

Derya Gögyıldız: Ben lider olmayı seviyorum (gülüşmeler).

Temsilci olmayı düşünür müsünüz peki?

Derya Gögyıldız: Düşünürüm. Gece çalışmıyor temsilciler (gülüşmeler). Bizim işyerinde kadın sayısı az. Her vardiyada on kadın bile yok.

Montaj dahil, toplamda 40 kadın yokuz. Çoğu erkek de destekleyici değil bu konuda. Bir delege zor çıkarabildik.

O yüzden o fabrikada olduğum sürece temsilci olabileceğimi düşünmüyorum.

Size gelelim tekrar, sizin sendikadan beklentileriniz neler?

Zuhal Akaltun: Eğitimlerin art-
masını istiyoruz. Biz geldik, ama arkadaşlarımızın da gelmesini istiyoruz. Bizim fabrikamız kadın ağırlıklı bir fabrika.

8 Mart’ta kadınların az olduğu yerlerde izin hakkı olabilir, bu en doğal hakkımız.

Ama bunu kendi işyerimizde istediğimizde, kadın ağırlıklı olduğu için olanağı daha az.

8 Mart’ın tatil olmasını mı istiyorsunuz?

Evet, olabilir.

Dergimizi okuyor musunuz?

Kadın dergisinden 8 Mart etkinliğinde haberimiz oldu, sizden öğrendik.

Sonradan öğrendim ki temsilci odasında varmış. Oraya da fazla gitmişliğim yoktu.

Çay saati belli, molamız belli, ara verip çalışıyoruz. Bizim de eksikliğimiz var tabii, temsilcimiz getiriyormuş bizim haberimiz yok.

O gün siz getirmeseniz, belki yine haberimiz olmayacaktı.

Artık haberiniz olduğuna göre, takip edebilirsiniz.

Zuhal Akaltun: Siz 8 Mart’ta konuşma yapmıştınız. Kadınları bu konu hakkında bilgilendirip, sendika çalışmalarına katılın demiştiniz. Ben, 8 Mart olsun, başka bir etkinlik olsun, temsilcimize de söyledim, elimden geldiğince katılacağım.

Çalışmaktan kaynaklı sağlık sorunları yaşıyor musunuz?

Fatma Güven: Benim işim kalite kontrol olduğu için, bizim yaptığımız ürünler de siyah olduğundan, iki buçuk yıldır sürekli siyaha baka baka, görme oranında düşüş değil, ama gözlerimde sıkıntılar yaşadım. Şimdi bir şey yok ama.

Bir hekime göründünüz mü?

Fabrikanın doktoruna gittim. Fabrikanın rutin göz kontrolünde aynı problem çıktı. Göz doktoruna gittik, dinlendirici gözlük verdi. Kullanmadığım müddetçe yükselecek. Sürekli siyaha bakıyoruz çünkü. Belirli bir noktadan sonra beyaz nokta görmeye başlıyorsunuz. O arada 10-15 dakika ara vermezseniz gözleriniz çift bile görmeye başlıyor.

Koruyucu gözlük kullanıyor musunuz?

Kullanmıyorum, bizim fabrikanın geneli kullanmıyor, bazı kurallar uygulanmaya başladı yavaş yavaş, mecbur kullanacağız, normalde fabrikada gözlük takıyorum, evde olduğum dönemlerde kullanmıyorum, çalışırken kullanıyorum.

Sevim Doğan: Benim, zorlamadan kaynaklı bilek fıtığı çıktı. Ameliyat oldum. İkincisi boyun kemiğim yana kaydı, sürekli sarmaktan dolayı.

Biz orada makine yerine geçiyoruz. Sürekli sayımız var, biraz vakit kaçırırsak sayımızı tutturamıyoruz. Sürekli çalışmaktan kaburgam kaydı.

Ameliyat oldunuz mu?

Olmadım, bu hafta randevum var. Burdan dönüşte gideceğim.

Günlük yaşamda ya da çalışırken sıkıntı yaşıyor musunuz?

Ben normalde anlamamıştım, şurama bir ağrı giriyordu. Aynaya bir baktım, orta kemiğim bu tarafa kaymış.

İşyeri hekimi kontrol etti mi?

Etti, zaten birdenbire çıktı.

Sarma’da çalışan diğer arkadaşlarda var mı bu sorun?

Yok, bir tek bende var. Kemiklerim çok gevşek belki de. Sanırım benden kaynaklı.

Başka ne tür sorunlarınız var?

Belde üç tane fıtık var, boyunda düzleşme var.

Yine de çalışmaya devam ediyorsunuz...

Çok seviyorum çalışmayı, evde duracak bir insan değilim. Yapamıyorum evde.

Sağlık harcamalarını kendiniz mi karşılıyorsunuz, meslek hastalığı sonuçta...

Yok, onlar iş hastalığı olarak geçmiyor.

Kader Şimşek: Beş senedir çalışıyorum. Boynumda düzleşme çıktı.

Nedeni nedir, siz hangi pozisyonda çalışıyorsunuz?

Dacia Duster barların üzerine Duster yazısını ben yazıyorum. Sürekli kafam eğik olduğu için boynum düzleşti. Bu da koluma vuruyor, çanta taşırken zorlanıyorum. İki haftadır da ağrıyor, gittiğimde tekrar görünmem lazım. 8 saat boyunca aynı işi yapıyorum.

İşyeri doktoru gördü mü?

İşyeri doktorumuz var ama ona göstermedim hiç. Kendim gittim özele, o da düzleşme var dedi.

Lazer tedavisi uyguladık bir hafta. O zaman geçti, şimdi tekrar yenilendi, yine ağrılarım var.

Fıtığa da dönüşmüş olabilir. Belirli bir süreden sonra çantam varsa, kolum artık çantayı taşıyamıyor.

Derya Gögyıldız: Ayaktayım, oturuyorum değişiyor, hiçbir sıkıntım yok. 22 yaşındayım.

Zuhal Akaltun: Benim de pek şikayetim yok, gece vardiyasında çalışmanın etkisi çok büyük oluyor, insanın anatomisine ters.

Sürekli ayakta çalışıyoruz, yeri geldiğinde makinelere göre değiştiği için 8 saat boyunca sabit durabiliyorsunuz. Ya da çok hareketli de çalışabiliyorsunuz.

Bende sadece diz kapağında problem var. Doktora gittim, MR çektirdi. Sonra gitmedim, ihmal ettim. Ağrım devam ediyor. Tek şikayetim bacaklarımdan. Çok ayakta kaldığımızdan dolayı.

Meslek hastalıklarında hukuki haklarınızla ilgili bir eğitim olsa katılır mısınız?

Zuhal Akaltun: Kesinlikle...

Derya Gögyıldız: Ben işyerinde kolumu ya da bacağımı vursam, azıcık bir morarma dahi olsa temsilciler hemen ilgi gösterir, o konuda çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Burada eğitime katıldıktan sonra gidip teşekkür ettim, temsilciler gerçekten çok önemli. Bir cenaze ya da hastalık durumunda araç da ayarlarlar, gidilir.

Sevim Doğan: Bizim temsilcilerimizle de aramız iyi, ortam da şu anda çok iyi. Bir sorunumuzu söylesek hemen çözüm buluyorlar. Ama yeni olunca haberimiz yok bazılarından.

Hepinize katıldığınız için teşekkürler, yorgun olmanıza rağmen zaman ayırdınız...

Biz teşekkür ederiz.

 

(Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 58, Mayıs 2018)