% 80’İ KADIN OLAN CHINATOOL PETROL-İŞ’İ SEÇTİ:

 

CHINATOOL İŞÇİSİ

HAKLARININ PEŞİNDE

 

Gebze Plastikçiler Organize Sanayi’de bulunan ve arabaların plastik aksamını üreten Chinatool Otomotiv, yarısından fazlası kadın işçilerden oluşan, 200’ü aşkın kişinin çalıştığı bir fabrika. Chinatool işçileri, işyerinde çalışma koşullarının düzeltilmesi ve haklarına sahip çıkmak amacıyla, geçtiğimiz yılın Şubat ayında Petrol-İş Gebze şubesine üye oldular. Ancak işveren, işkoluna itiraz ederek işkolu tespit davası açtı. Petrol-İş, davaya itiraz etti, hukuki süreç devam ediyor. Sürecin ayrıntılarını ve Chinatool işçilerinin taleplerini öğrenmek için Yeliz Doğan ile görüştük.

Söyleşi: Selgin Zırhlı Kaplan

 

Kaç yıldır çalışıyorsunuz? Chinatool ilk işyeriniz mi, daha önce de çalışmışlığınız var mı?

Liseden sonra fabrikalarda çalışmaya başladım. Yaklaşık 7 yıldır çeşitli fabrikalarda işçi olarak çalışıyorum. Chinatool çalıştığım ilk fabrika değil. 2 seneye yakındır Chinatool’da çalışıyorum.

 

Daha önce çalıştığınız işyerlerinden sendika deneyiminiz var mı?

Daha önce çalıştığım fabrikaların bazılarında sendika vardı. Sendika olmayanlarda da örgütlenme çalışmalarında bulundum. Sınıf bilinci olan bir işçi olarak haklarım için mücadele etmekten başka çaremiz olmadığını, boyun eğerek milim hak elde edemeyeceğimizi düşünüyorum. Çalıştığım fabrikalardan birinde sendikal örgütlenme çalışması yürüttüğüm için işten çıkartıldım. Bir diğerinde ise fabrikada bulunan Türk-Metal Sendikası’nı eleştirdiğim için sendika işten atılmama vesile oldu. Ancak bunlar mücadelenin içinde olan bütün işçilerin karşılaştığı sorunlar ve bunları aşmak da bizlerin birliğinden geçiyor.

 

Ne iş yapıyorsunuz, ne üretiyorsunuz, işyerindeki göreviniz nedir?

Ben Chinatool’da kalite kontrol elemanı olarak çalışıyorum. Böyle deyince afilli oluyor belki ama fabrikadaki herkes gibi ben de emeğiyle geçinen bir işçiyim sonuçta. Araçlara üfürgeç üreten bir fabrika Chinatool. Üretilen ürünlerin final ve son kontrollerini yapıyoruz.

 

Çalışmaktan memnun musunuz? Çalışma nedeniniz nedir?

Tabii ki çalışmaktan memnunum. Ancak bu, çalıştığımız halde karnımızı ancak doyurabiliyorken, birilerinin çalışmadan biz işçilerin üzerinden saltanat sürmesinden memnun olduğum anlamına gelmiyor. Bir şeyler üretmek yaşamın bir parçası. Buradaki temel sorun, ürettiğimiz değerlerle elde ettiğimiz arasındaki uçurum. Türkiye’de çalışma ve yaşam koşulları oldukça kötü. Asgari düzeyde de olsa geçimi sağlayabilmek için aynı evden birkaç kişi çalışmak zorunda kalıyor. Ancak bir evde 2 kişi çalışsa dahi 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırı olan 5400 lirayı kazanmak hayal olabiliyor. Bir yandan geçimimizi sağlamak için çalışırken, bir yandan da kadınların dört duvar arasından çıkıp çalışma yaşamında yer alması gerektiğini düşünüyorum.

 

Bir kadın olarak çalışmak, sizin için ne ifade ediyor?

Kadın olarak, kadınlar olarak gerek çalışma yaşamında gerekse toplumsal yaşamda birçok sorunla karşılaşıyoruz.

Birçoğumuz işyerlerinde, fabrikalarda, sokaklarda tacize, şiddete, tecavüze, mobbinge maruz kalıyor.

Çalıştığımızda çoğu zaman güvencesiz, emeğimizin karşılığını almadan çalışıyoruz. İşten ilk çıkarılan hep bizler oluyoruz.

Bir kadın olarak çalışarak hem ekonomik özgürlüğümüzü elimize alıyoruz hem de yaşadığımız ortak sorunlara karşı ortak çözümler bulup mücadele edeceğimiz yerlerde oluyoruz.

Birçok şeye sessiz kalan, gözardı eden, göremeyen ya da görmezden gelen kadınların genelde çalışmayan kadınlar olduğunu görüyoruz.

Çalışmak, çalışma yaşamında olmak bazı şeyleri daha net görmemizi sağlıyor.

 

Yaptığınız üretime bağlı olarak sağlık sorunları yaşıyor musunuz? Ne tür sorunlarınız oluyor?

Arkadaşlarımızda genel olarak bel ve boyun fıtıkları, ayrıca kollarımıza bağlı sağlık sorunları meydana geliyor.

 

Sendikaya neden üye oldunuz?

Sendikalı olmamız öncelikle iş güvencemizin olması demekti. Onun dışında işe yeni başlayanlarla eski çalışanlar aynı maaşı alıyorlardı. Hiçbir sosyal hakkın bulunmaması, ücretlerin düşük olması, yemeklerin kötü olması, kimi arkadaşlarımızın hakaretlere maruz kalması vs. hepimize tak etmişti. Biz de örgütlenme çalışması başlattık. Çünkü biliyordum ki, örgütlüysek güçlüyüz. Yoksa köle kalmaya mahkûmuz.

 

Şu anda işkolu tespit davası sürüyor sanırım. Kısaca sendikalaşma sürecinden ve işkolu ile ilgili yaşadığınız sorunu anlatır mısınız? Siz bu süreçte ne kadar rol aldınız?

Fabrikamız petro-kimya işkolunda olmasına rağmen işkolu metal olarak görünüyordu. Hammadde giriş-çıkışı plastik olmasına rağmen otomotiv işkolu olmasından kaynaklı metal gösterilmiş. İlk mahkemede Türk-Metal’in müdahalesiyle tekrardan işkolu metale verildi. Türk-Metal bizim fabrikada örgütlenmek istedi ve bizim örgütlenme sürecimizi baltalamaya çalıştı. Bizler de Petrol-İş’te ısrarcı olduk ve kısa sürede örgütlenme sürecimizi tamamladık. Eylemlerimiz ve fabrika içerisinde çalışmalarımız oldu. Fabrikada öncü arkadaşlarla bir komitemiz var. Ben genel olarak kendi çalıştığım bölüm üzerinde sendikal çalışma yürütüyorum. Örgütlenme sürecinde de aktif olarak rol aldım.

 

Kaç işçi var, kaçı kadın, sendikalı oranı nedir?

200’ü aşkın işçi var bizim fabrikada. %80-90’ı kadın neredeyse. İşçilerin büyük çoğunluğu sendika üyesi. Üye olmayan sayısı oldukça az.

 

Sendikaya üye olmayanlar nasıl bakıyor olaya? Aileniz destekledi mi sizi bu süreçte?

Sendikaya üye olmayan çok az olduğu için olumsuz yaklaşımlarla karşılaşmadık şu ana kadar. Evet ailem örgütlenme sürecinde daima destek oldu. Ailelerimizin de bize destek olması, mücadelede çok önemli. Özellikle kadın işçiler fabrikalarda örgütlenme içerisine girdiğinde aileleri tarafından baskı görebiliyor. Bunu aşmak için aileleri de kazanabilmek gerekiyor. Sendikanın bu noktada rol alması da önemli.

 

Kadın dergimizden haberdar mısınız?

Evet. Elde edebildikçe takip etmeye çalışıyorum.

 

Sendikada aktif olarak görev almayı düşünür müsünüz? Ne yapmak istersiniz?

Elbette düşünürüm. Bence bütün işçiler sendikalarda aktif görev almalıdır. Gerek örgütlenme gerekse sonraki süreçler tüm işçilerle birlikte örülmelidir. Aktif görev almak bir mevkiye, konuma bağlı olmak değildir, bunu da gerektirmez. İşçi sınıfının kurtuluş mücadelesinde tüm işçilerin bu sorumlulukla hareket etmesi gerekir. Ben de bu yönüyle aktif olarak görev almak isterim.

 

Sendikada nasıl eğitimler yapılmasını istersiniz? Sizce kadınların ne tür eğitimlere ihtiyaçları var?

Tüm işçilerin katılacağı, düzenli ve sıklıkla eğitimlerin olması gerekir. Kadın işçiler belli kaygılarla örgütlenme sürecindeki mücadeleden yer yer geri durabiliyorlar. Ancak kaybedecek birşeylerin olmadığı anlaşıldığında mücadeleyi en önde kucaklayarak yürütebiliyorlar. Bunu birçok direnişin tarihinde gördük, okuduk, yer yer şahit olduk. Bunun aşılmasına yönelik belli konular işlenebilir. Türkiye genelinde sendikalaşma oranı oldukça düşük. Bu düşük oranda kadın işçiler de oldukça azınlık durumdalar. Örgütlenmenin önemi ve gerekliliği, bunun için gerek sendikaya gerekse fabrikalardaki öncü işçilere düşen sorumlulukların altı çizilebilir. Mücadele tarihi, işçilerin neden birlik olması gerektiği, toplumsal olarak yaşanan her soruna neden duyarsız kalınmaması ve bunun bizleri nasıl etkilediği anlatılabilir.

 

Son olarak Petrol-İş’e ve Petrol-İş’li kadınlara bir sözünüz var mı?

Günün ihtiyacı mücadeleci çizgide hareket eden bir sendikadır. Kadın işçilerin daha çok sorumluluk alması ve insiyatif sahibi olması için sendikanın da belli girişimlerde bulunması, belli çalışmalarda bulunması gerekir. Bu konuda daha hassas hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yaşamın yarısında yer alan kadınlar olarak emeğin ve yaşamın özgürlüğü mücadelesinde de yerimizi almalıyız.

HUKUK MÜCADELESİNDE SON DURUM:

Petrol-İş Hukuk Servisi’nden aldığımız bilgilere göre, Chinatool Otomotiv’in işkolu tespiti için sendika tarafından bakanlığa yapılan başvuru üzerine 29.03.2017 tarihinde yayınlanan Resmi Gazete’de; işyerinin işkolu bakanlıkça metal olarak tespit edildi. Bunun üzerine Petrol-İş Sendikası tarafından bu tespite itiraz davası açıldı. Bilirkişi raporunda işkolunun 04 nolu petrol kimya lastik, plastik ve ilaç işkolu olduğu belirtildi. 03.05.3018’de görülecek duruşmada karar çıkması beklenirken, işverenin itirazı ve talebi üzerine ek bilirkişi raporu alınmasına karar verildi. Bir sonraki duruşma, 17 Temmuz 2018 tarihinde gerçekleştirilecek.

(Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 58, Mayıs 2018)