• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

21 Aralık; grev günü!

21 Aralık 2011 tarihinde TTB -SES ve KESK'in yapacağı grev ile ilgili İhsan Çaralan'ın Evrensel Gazetesinde bugün çıkan "21 Aralık; grev günü!" başlıklı yazısını yayımlıyoruz.
İHSAN ÇARALAN/EVRENSEL
19.12.2011

TTB ve SES, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlığın ticarileştirilmesi ve sağlık emekçilerini kölece çalıştırma amaçlı düzenlemelere, KESK ve bağlı sendikalar ise kamu emekçilerinin grev hakkından özlük haklarına kadar  çeşitli talepleri konusunda hükümeti uyarmak için 21 Aralık’ta 1 günlük bir uyarı grevi yapacaklar.
İlk bakışta grevin çağırıcıları TTB, SES ve KESK, dolayısıyla bağlı sendikalardır. Ancak bu örgütler, sadece kendi üyelerinin değil işkollarındaki tüm çalışanları bu greve çağırıyorlar. Çünkü grev kararı alan sendikalar ve TTB’nin öne sürdükleri talepler, sadece kendi üyelerinin değil, kamu emekçilerinin ve kamu hizmetleri alanında çalışan her kademeden emekçinin talepleridir.
Dahası bu örgütlerin öne sürdüğü talepler sadece bu hizmet alanında çalışanların değil, onlardan da fazla, sağlık hizmeti alan eğitim, belediye, toplu ulaşım, ... aklınıza gelen her tür hizmeti alan tüm halkı da doğrudan ilgilendiren talepleridir. Bu yüzden bu örgütlerin çağrısı, sadece kamuda çalışan emekçileri değil, aslında bütün halka da bir çağrıdır!
Burada elbette örgütlü olmayan halk kesimleri için bu çağrıya yanıt vermenin koşulları olmayabilir ancak, az çok örgütlü halk kesimleri, daha da doğrudan söylenirse bu kesimlerin örgütleri bu çağrıya yanıt vermekle yükümlüdürler. Hele de kamuda örgütlü Kamu Sen ve Memur Sen başta olmak üzere kamu ekçilerinin örgütlü olduğu sendikaların yöneticileri böyle bir greve katılmamakla çok ağır bir sorumluluk altına girmişlerdir. Çünkü üyelerinin kendilerine ya yüzlerine açıkça ya da gözlerine bakarak soracakları “Bu greve giden arkadaşlarımızın öne sürdüğü talepler bizi ilgilendirmiyor mu; biz halimizden memnun muyuz?” sorusuna nasıl yanıt vereceklerdir. “Grev kararın biz almadık, KESK aldı, TTTB aldı onun için katılmıyoruz!” diyebilirler mi? Derlerse, karşılarında az çok düşünmesini bilen kamu emekçisini tatmin edebilirler mi? Ya da “Bu grev hükümete karşı yapılıyor, siyasi amaçları  var!” diyerek grevden yan çizen sendikacılar; “Patronumuz hükümet olduğuna göre, grev hükümete karşı yapılmazsa nasıl ve kime karşı grev yapılır” diye sormayacaklar mıdır?
Şu açık bir gerçektir ki; bugün hükümet yandaşı sendikacılık yapılarak, ya da konfederasyonlar arasında, sendikalar arasında rekabete  dayandırılarak sendikacılık yapılamaz. Çünkü kamu emekçileri giderek, hangi sendika ve konfederasyondan olurlarsa olsunlar taleplerinin aynı olduğunu, aynı talepleri savunabilmek için birleşmek zorunda olduklarını anlamaya başlamışlardır.

devamı için: