• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Petrol-İş yeni dönem yolunu çizdi

26. Olağan Genel Kurul kararları

Sendikamızın 26. Olağan Genel Kurul'unda kabul edilen ve gelecek dönemin çerçevesini çizecek olan kararları yayımlıyoruz.

19.09.2011

Sendikamızın 26. Olağan Genel Kurul Kararları arasında "Petrol-İş Nasıl Bir Dünya ve Toplum İstiyor?", "Petrol-İş Nasıl Bir Türkiye İstiyor?", "Petrol-İş Nasıl Bir Ekonomi İstiyor?", "Petrol-İş Nasıl Bir Çalışma İlişkileri Sistemi İstiyor?", "Petrol-İş Nasıl Bir İşçi Hareketi İstiyor?", "Petrol-İş'in Sendikal Faaliyet İlkeleri ve Programı" gibi başlıklar bulunuyor. Genel Kurul'un kabul ettiği ve gelecek dönemin çerçevesini çizecek olan kararları yayımlıyoruz.

Petrol-İş Nasıl Bir Dünya ve Toplum İstiyor?

Kapitalizmin yıkımına karşı eşitlik mücadelesi

Petrol-İş Sendikası sömürülen ve ezilen yoksul işçiler tarafından kurulduğunu  unutmayarak; yoksulluğu ortadan kaldırmak, sömürüyü sınırlandırmak, kapitalizmin insanı ve doğayı yok edici pratiklerini durdurmak için mücadele eder. Eşitsiz, adaletsiz bir dünya yaratan kapitalizme karşı işçi sınıfının tarihsel eşitlik ve özgürlük mücadelesini sürdürür. Bu amaçlar doğrultusunda mücadele yürüten toplumsal ve siyasal güçlerle dayanışma içinde olur.

Emperyalizme hayır!

Petrol-İş, küresel düzeyde yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği, açlık, ırkçılık, savaş, işgal ve yıkım getiren emperyalizme karşı mücadele eder. Dünya barışını savunur.
Sendikamız, iktidarların komşularımızla barış, dostluk ve kardeşlik temelinde kurduğu ilişkileri destekler; saldırgan politikaların karşısında yer alır. Petrol-İş'e göre; eşit, özgür, sömürünün kalktığı ve barışın sağlandığı “başka bir dünyanın mümkün” olabilmesi için dünya emekçilerinin emperyalizme karşı ortak mücadelesi yükseltilmelidir.

Cinsiyet ayrımcılığına hayır!

Petrol-İş kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığa karşıdır, toplumsal cinsiyet eşitliğine kararlılıkla bağlıdır. Sendikamız kadın işçilerin hem evde hem işte kadın olmalarından kaynaklanan farklı bir ezilme pratikleri olduğunun bilincindedir. Kadın politikası bu bilinç üzerinde şekillenir.

Petrol-İş Nasıl Bir Türkiye İstiyor?

Özgür, demokratik bir Türkiye için ortak mücadele

Petrol-İş, yurttaşların düşünce, inanç ve kimliklerden dolayı dışlanmadığı, ayrımcılığın ortadan kalktığı, hak ve özgürlüklere dayalı, barışın hakim kılındığı, doğanın metalaştırılmadığı, cinsiyet ayrımcılığının son bulduğu, gençlere söz hakkının tanındığı, çocuk haklarına saygılı, özgür ve demokratik bir Türkiye istemektedir. İlke olarak, bu taleplerle yola çıkan toplumsal muhalefet örgütleri ve sosyal kesimlerle yol arkadaşlığı yapmayı, dayanışma içinde olmayı benimsemektedir.

Demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir Anayasa

Darbe döneminde, sendikamızın da içinde bulunduğu emek ve demokrasi güçlerinin muhalafetine rağmen kabul edilmiş olan 12 Eylül Anayasası, yıllar içinde uğradığı değişikliklere ve son referandumla getirilen düzenlemelere karşın hiçbir şekilde demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir nitelik kazanmamıştır. Petrol-İş, anayasa konusunda taahhütlerini yerine getirmemiş iktidarlar karşısında uzun yıllardır demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir Anayasa talep etmektedir. Bugünlerde gündeme gelen çeşitli anayasa taslaklarının da bizim murad ettiğimiz çerçevede olmadığı gözlenmektedir.

Anayasanın emeğin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına  alan bir şekilde yeniden düzenlenmesi öncelikli gündemlerimizdendir. Sendikamız sosyal hakların ve toplu hak arayışlarının güvence altına alındığı bir anayasa talep eder.

Çalışma yaşamıyla ilgili olarak yapılacak tüm düzenlemelerde öncelikle Türkiye sendikal hareketinin yüzyılı aşkın mücadele ve birikiminin sonuçları dikkate alınmalıdır.

Mevcut Anayasanın 90. maddesinde yer alan “usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir” ifadesi uluslararası hukukun önemi ve belirleyiciliğine vurgu yapmaktadır. Sendikamız bu çerçevede, Anayasa ve çalışma yasalarında yapılacak tüm düzenlemelerde, özellikle Anayasanın 90. maddesindeki ilkelerin ve uluslararası hukukun hak ve özgürlüklerde sağladığı gelişmelerin esas alınması gerektiğini savunur.

Seçimlerde emekçi tavrı

Petrol-İş'in genel seçimlerdeki tutumu emek hareketinin temel ilkelerine dayanır. Neo-liberal, özelleştirmeci yaklaşımları savunan, çalışma yaşamında sermayenin çıkarlarını koruyan partilerin ve iktidarda oldukları müddetçe işçi sınıfı aleyhine uygulamalar geliştirmiş hükümetlerin desteklenmemesi çağrısında bulunur.

Sendikamız seçimlerde emek örgütlerinin ortak tavır almasını destekler, soyut sözlerin ötesine geçilmesi ve somut adımlar atılması için öncülük eder. Ayrımsız ve kapsamlı bir işgüvencesi, örgütlenme özgürlüğü, sendikal hakların uluslararası standartlara kavuşturulması, barajların kaldırılması ve benzeri konularda ortaklaşılmasını savunur. Bu konularda işçi sınıfı lehine düzenlemeler yapacağını taahhüt eden bir program sunan parti veya partilerin desteklenmesi için ortaklaşa kampanyalar düzenler.

Kürt sorununda şiddetsiz ve barışçı çözüm

Petrol-İş ülkemizde toplumsal barışı tehdit eden Kürt sorununun şiddetten arınmış yöntemlerle, demokrasi ve barış zemininde çözülmesinin gerekliliğini savunur. Bugüne dek denenmiş ve tüm toplumu zehirlemekten başka bir işe yaramamış şiddet yöntemlerini reddeder. Toplumda kutuplaşma yaratan söylemlerin ve linç kültürünün yaygınlaşmasının karşısında yer alır.

Sendikamız, Kürt sorununun demokratik yöntemlerle, yüzlerce yıllık kardeşlik duyguları zedelenmeden, her kesimin eşit haklara sahip olacağı ve bu hakların hukuksal düzenlemelerle garanti altına alınacağı bir zeminde, emperyal güçlerin müdahalelerine izin vermeksizin, ülke bütünlüğü korunarak  çözülmesi için çabalar.

Doğanın yok edilmesine hayır!

Ülkemiz, küresel sermayenin kuralsızca yatırım yapabildiği, madencilikte ve enerji üretiminde doğanın sınırlarını tanımayan, dengelerini bozan; batının kendi topraklarından uzaklaştırdığı ileri derecede kirletici sanayi işletmelerinin ve nükleer enerjinin, endüstriyel atıkların ve eski teknolojilerin çöplüğü olan bir ülke haline geliyor.

Petrol-İş dışa bağımlı olmayan, çevreyi ve doğayı tahrip etmeyen yenilenebilir enerjiden yanadır. Bu bağlamda nükleer enerjiye, ülkenin derelerini ve ekolojik alanlarını tahrip eden HES’lere, GDO’lu gıdalara doğayı ve ekolojik dengeyi bozan her girişime karşıdır. Ekolojik tarımı destekler. Doğanın korunması için verilen hak mücadelelerine destek olur, onlarla işbirliği yapar.

Petrol-İş Nasıl Bir Ekonomi İstiyor?

Bağımsız ve emek yanlısı bir ekonomi

Küresel kriz, bu kez şirketlerin değil ülkelerin iflas ettiği yeni bir evreye girerken, dışa bağımlı ve sıcak para ile finanse edilen bir yapıya sahip ülkemiz ekonomisi yeni bir yıkıma doğru sürüklenmektedir. Halkımız, hükümetlerin yıllardır benimsemiş olduğu, bağımlılığı derinleştiren, ucuz iş gücüne dayanan, IMF ve Dünya Bankası ile uluslararası sermaye çevrelerinin dayattığı ekonomik politikaların cezasını çekmektedir.

İşsizliğin artmasına ve yoksulluğun derinleşmesine yol açacak yeni bir ekonomik yıkımın önüne geçilebilmesi için, yerli ve yabancı sermayeye kaynak aktarmayı merkeze alan iktisadi politikaların derhal terk edilmesi gerekmektedir. Petrol-İş üretimin dışa bağımlı yapısını ortadan kaldıracak, yeni bir yatırım hamlesinin kamu öncülüğünde gerçekleştirilmesini savunur. Bu hamlede yüksek katmadeğerli üretim hedeflenirken istihdamın artırılmasına; sosyal devletin yeniden tesis edilmesine dönük uygulamalara öncelik verilmelidir. Sosyal politikalar geliştirilirken işletmeci maliyet hesaplarına değil, insani gelişmeye öncelik tanıyan bakış açısıyla hareket edilmelidir. 

Dışa bağımlılığı artıran, başta Gümrük Birliği olmak üzere, dış ticarette ithalatı artıran, buna karşılık ihracatı kısıtlayıcı her türlü ikili ve çok taraflı anlaşma gözden geçirilmeli, gerekli görüldüğü takdirde bu anlaşmalar feshedilmelidir. Ekonominin temeline dinamit koyan, sıcak para ve kısa vadeli sermaye girişlerinin kontrol altına alınması için etkin ve bağımsız bir para politikası oluşturulmalıdır.

Bütçe tercihleri temelden değişmeli; kaynaklar giderek artan güvenlik harcamaları yerine, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi emekçiler açısından yaşamsal alanlara yönlendirilmelidir.

Yanlışlığı ortaya çıkan özelleştirmeci politikalara son!

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, savaş ve yıkım politikalarına paralel olarak sürdürülen özelleştirme saldırısı, ekonomide geri dönülmez bir tahribata neden olurken, doğrudan ve dolaylı etkileriyle işsizliğin ve yolsuzlukların artmasına, gelir dağılımının bozulmasına, yoksulluğun büyümesine, sendikasızlaşmaya yol açmıştır. Yaşanan gelişmeler Petrol-İş'in özelleştirmeler konusunda baştan bu yana gösterdiği net tavrı fazlasıyla doğrulamıştır.

Küresel krizle birlikte özelleştirme politikalarının yeniden sorgulanmaya başlandığı ve özelleştirmelerin yıkıcı sonuçlarının meydanda olduğu bir dönemde, bu politikaların hükümet tarafından sürdürülmek istenmesi kabul edilemez. Petrol-İş özelleştirmelerin hemen durdurulmasını savunur. ÖİB lağvedilmeli, toplumsal ve iktisadi ihtiyaçlar doğrultusunda kamulaştırmalar gündeme getirilmelidir.

İşkolumuzda ise serbestleşme politikaları doğrultusunda zayıflatılmaları ve özelleştirilmeleri zaman zaman gündeme gelen TPAO ve BOTAŞ'ın, bir kamu kuruluşu olarak güçlendirilmeleri gerekmektedir. Bu şirketlerin statüsünde yapılacak değişiklikler, kuruluşları sırasında gözetilen entegre yapısının yeniden sağlanması yönünde olmalıdır. Petrol sektöründe, kamuda entegre  yapının yeniden sağlanması için TPAO'nun öncelikle BOTAŞ ile birleştirilmesi, rafinaj ve akaryakıt dağıtım sektöründe ise yeni yatırımlar yapması gündeme alınmalıdır. Petrol-İş, TPAO ve BOTAŞ'ın her türlü özelleştirme girişimine karşı çıkacak ve bu yönde kararlı bir mücadele verecektir.

Petrol-İş Nasıl Bir Çalışma İlişkileri Sistemi İstiyor?

Bağımsız sendikacılık için ilkesel tutum

Petrol-İş, sendikal hareketin bağımsızlığını ve demokratik, toplumsal nitelikte bir sendikacılığı ödünsüz biçimde savunur. Siyasal iktidarlarca yürütülen bağımlı ve güdümlü sendikal yapı oluşturma girişimlerini reddeder. Emek örgütlerinin siyasi otoritenin denetimi altına alınması yönündeki her türlü baskı, tehdit, manipülasyon ve saldırılara birlikte karşı koyma kararlılığındadır.

Özgür sendikacılık, tüm çalışanlara sendika hakkı

 Sendikal hayata ilişkin 2821 ve 2822 sayılı yasaların değişeceğine dair yıllardır sosyal tarafların katılımı ile Çalışma Bakanlığınca yürütülen çalışmalar hâlâ bir netice vermemiştir. Petrol-İş, sözkonusu yasaların  12 Eylül'ün getirdiği yasakçılık ve denetimcilikten tümüyle arınmış; sendikal örgütlenmenin ve işçi sınıfının hak arayışlarının önünü açan bir anlayışla yeniden hazırlanması için çağrıda bulunmaktadır. Yapılacak yasaların  felsefesini işçi sınıfının evrensel ve ulusal düzeydeki hak mücadeleleriyle geliştirilmiş olan insan hakları standartları oluşturmalıdır. İLO normları, Avrupa Sosyal Şartı vb. uluslarası çalışma hukuku düzenlemeleri yasa lar oluşturulurken asgari düzeyi belirlemelidir.
 Petrol-İş bütün çalışanların sendikalı olma hakkını savunur. Grev ve sendikalaşmaya yönelik barajların, yasal ve fiili engellerin, yasakların ortadan kaldırılması, çalışanların sendikalarını serbestçe seçebilmesi, için mücadele eder. Yasalarda iktidarların müdahalesine izin vermeyecek özgürlükçü bir anlayışın hakim kılınması gerektiğini savunur.

Gerçek işgüvencesi ve örgütlenme özgürlüğü

 Bugün sendikal örgütlenmenin önündeki en önemli engellerden biri, gerçek anlamda bir iş güvencesinin olmamasıdır. Sendikamız işten çıkartmalara karşı İLO standartlarını da göz önünde bulunduran; mevcut durumda mahkemenin kararı sonrası işe iadeyi işveren inisiyatifine bırakan sistem yerine, işçinin  kendi tercihine bırakan bir iş güvencesini talep etmektedir.
 Örgütlenmelerde toplu sözleşme yetki sürecinin işverenlerin sendikasızlaştırma operasyonlarının bir aracı haline gelmesi karşısında Petrol-İş; yetki konusunda sadece sendikalar arası oluşturulacak kurulların söz hakkı olmasını, İLO tarafından da savunulan, işçilerin iradesini ortaya çıkaran referandum kurumunun yasallaştırılmasını savunur. Üyelik, temsilcilik ve yöneticilik teminatının güçlendirilmesi, baraj ve noter sisteminin kaldırılması sendikamızın başlıca talepleridir.
 Petrol-İş, pek çok yasakla işlevsiz hale getirilen grev hakkına işlerlik kazandırılması için grev yasaklarının ve grev hakkının kullanımını engelleyen bütün yasal düzenlemelerin kaldırılmasını; dayanışma grevi, hak grevi ve genel grevin çalışanlara hak olarak tanınması için mücadele etmekte kararlıdır. Örgütlü olduğu işkolundaki grev yasaklarının kaldırılması her zaman öncelik taşıyacaktır. Bununla birlikte Petrol-İş işçilerin meşru hak alma araçlarının, demokratik eylem haklarının savunucusu ve uygulayıcısı olmaya devam edecektir. İşçi sınıfı hareketinin tarihsel meşruiyeti ve uluslararası insan hakları belgelerinin sağladığı güç ve olanakları sonuna kadar değerlendirecektir. 

İşsizlik sigortası fonu yönetimi işçilere

İşsizlik sigortası fonu, sadece işsiz kalan işçilerindir. Sendikamız, işçilerden ve işverenlerden kesilen paylardan oluşturulan bu fonun, işsiz kalan işçilerin hizmetine sunulması dışında bir amaçla kullanılmasına şiddetle itiraz edecektir. Sendikamız, işçi sınıfına ait bu fonun iktidarların kendi yatırımları için kaynak oluşturmasını, işverenler için ucuz, hatta bedava kredi kaynağına dönüştürülmesini kabul etmemektedir. İşsizlik Sigortası Fonu yönetiminin işçilere devredilmesini, alınacak idari kararlarda işçi temsilcilerinin kesin veto yetkisine sahip olmasını ve bunun için gereken yasal düzenlemelerin yapılmasını talep eder. Petrol-İş bu kararının sendikaların ortak talebi olmasının da takipçisi olacaktır.

Kıdem tazminatı hakkı için tavizsiz tutum

Kıdem tazminatı, işçi sınıfının on yıllar önce edindiği ve kullandığı bir haktır. Petrol-İş kıdem tazminatının fona devredilmesi veya kıdem tazminatını sadece mevcut hak sahiplerinin yararlanabileceği bir şekle büründürülmesi veya süresinin azaltılması gibi hiçbir geriletici düzenlemeyi kabul etmeyeceğini duyurur. Kıdem tazminatında olması gereken, sürenin azaltılması veya tazminat hakkının sınırlandırılması değil, aksine, 12 Eylül düzenlemeleriyle getirilen üst tavan sınırlamasının ortadan kaldırılması olmalıdır. Sendikamız, kıdem tazminatı hakkının gaspı ya da zayıflatılmasına yönelik girişimler karşısında, Türk-İş genel kurul kararları doğrultusunda genel grev ve genel direniş dahil üretimden gelen gücümüz başta olmak üzere, sonuç alınıncaya kadar meşru her yolu kullanma kararlılığında olduğunu bir kez daha teyit eder.
Güvenceli iş, güvenli gelecek

Petrol-İş, çalışma hayatında işçiler için esas olanın kadrolu, güvenceli ve yaşam boyu sürecek bir istihdam politikası olması gerektiğini savunur. Müteahhit, taşeron, 4/C, 4/B, geçici, yarı zamanlı, esnek ve benzeri isimler altında işçilerin sosyal haklarını tırpanlayan, işsizlik korkusuyla özgüvenlerini yok eden, geleceğe kaygıyla bakmalarına yol açan tüm istihdam biçimlerinin ortadan kaldırılması için mücadele yürütür. Nasıl ki kendi çalışanları için sosyal güvenceli, kadrolu ve tam zamanlı istihdamı savunuyorsa, Petrol-İş, örgütlü olduğu işyerlerinde her zaman, başta taşeron firma işçileri olmak üzere her  türden güvencesiz statüde istihdam edilen emekçilerin kadroya alınması mücadelesi yürütür ve onları örgütlemeyi hedefler. Bu alandaki öncülüğünün getirdiği misyonla deneyimlerini diğer emek örgütleriyle, platformlarla paylaşır, onların farklı örgütlenme pratiklerine destek sağlar. 


Petrol-İş Nasıl Bir İşçi Hareketi İstiyor?

Emekçiler için tek çatı, ortak mücadele

 Türkiye işçi hareketinin en geniş birlikteliğinin savunulması Petrol-İş'in temel ilkelerindendir. Petrol-İş, sendikaların işbirliği ve dayanışma içinde mücadele ettiği, konfederasyon ayrımlarının ve giderek işçi-memur ayrımının aşıldığı; Türkiye emekçilerinin tek çatı altında toplandığı bir sendikal düzeni savunur, bunun için üzerine düşen görevleri yerine getirir. 
 Türk-İş’in güçlü mücadeleci, demokratik bir yapıya kavuşmasını sağlamak öncelikli hedeflerdendir.
 Türk-İş’e egemen olan, siyasetten uzak  “partiler üstü” yaklaşım ya da son dönemde geçerlilik kazanan iktidarla bütünleşen sendikacılık anlayışı sendikacılığın evrensel temel ilkeleriyle asla bağdaşmaz. Petrol-İş siyasi partilerin ve hükümetlerin güdümünde olmayan ama siyasete müdahale eden, siyasi alanı sermaye temsilcisi odaklara terk etmeyen bir sendikal hattın gerekliliğine inanır. Emeğin temsilini sağlayacak, tüm emekçilerin ortaklaşan sorunlarını gündeme taşıyacak, güçlü sosyal-siyasal platformlar yaratmak, yaratılanların içinde yer almak geçmişte olduğu gibi bundan sonra da Petrol-İş'in sürdüreceği temel politika olacaktır.
 Petrol-İş, Türk-İş'e bağlı bir grup sendikayla birlikte oluşturulan Sendikal Güçbirliği Platformu'nun emek hareketinin değişim, demokrasi ve dayanışma temelinde yeniden yapılanması için önemli bir fırsat olduğuna inanır. Platform'un genişlemesi ve etkili hale gelmesi için tüm olanaklarını seferber eder.

Petrol-İş'in Sendikal Faaliyet İlkeleri ve Programı

Örgütlenme öncelikli bir sendikal yapının inşası

Petrol-İş örgütlenmeye stratejik öncelik tanır. Maddi ve insani kaynaklarını, örgütsel enerjisini ve birikimini öncelikle bu alanda sürdüreceği faaliyetlerde kullanır.
“Örgütlenme öncelikli” bir yapı ve kültürü geliştirmek için gerekli idari yeniden yapılanmayı gerçekleştirmeyi; ihtiyaç duyulan istihdamı, araçları ve sistemleri oluşturmayı ve genişletmeyi hedefler. Örgütlenmesini geliştirmeye öncelik verdiği bölgelerde örgütlenme büroları açar ve bu büroları işbirliği yaptığı sendikalarla dayanışma içinde kullanır.
Örgütlenmede geleneksel yöntem ve yaklaşımların ötesine geçen, yeni araçların, olanakların, söylemlerin ve etkinliklerin geliştirilmesi için çalışır. Deneysel, yenilikçi, aktif ve sistemli bir örgütlenme faaliyetinin sendikanın her düzeydeki kadrolarının katılımıyla sürdürülmesini zorunluluk olarak görür.
Geçtiğimiz dönemde başlatılan; işçilerden ve kamuoyundan büyük ilgi gören, örgütlenme iklimi oluşturmaya yönelik Sendikalı Ol! tanıtım ve iletişim kampanyasını önümüzdeki dönemde daha zengin araç ve yöntemlerle, başka emek örgütleriyle birlikte büyüterek sürdürmeyi amaçlar.


Dayanışmacı ve haklarını bilen üyeler yaratmak için sistemli eğitim

Petrol-İş eğitimleri, sendikamız üyelerini kapitalist sistemin yıkıcı etkilerine karşı donatmayı hedefler. Örgütlü bir kuvvet olmadan sermaye sistemine karşı başarılı olmanın mümkün olmadığı bilincini oluşturmak üzere programlar yapar. Eğitimler, bireyci sisteme karşı dayanışma kültürünü arttırmayı ilke olarak kabul eder.

Sendikamızın eğitimleri, farklı fikirlere ve dünya görüşlerine saygılı, insanlar arasında asla din, dil ırk ve cinsiyet ayrımı yapmayan; emekçi olmanın birleştirici gücüne inanan üyeler yetiştirmeyi hedefler. Eğitim programlarının çerçevesini insan haklarına, çevreye saygı ve ezilenlere duyarlılık oluşturur.

Küresel sendikacılığın parçası olmak

Petrol-İş küresel kapitalizmin emek hareketine yönelik saldırılarına karşı, işçi sınıfının uluslararası dayanışmasının büyük önem taşıdığını düşünür. Bu anlayıştan hareketle Petrol-İş, küresel ve bölgesel sendikal örgütlenmelerin daha etkin çalışmasına öncelik verir.
Bağlı olduğu işkolu federasyonu İCEM'le olan ilişkisine özel bir önem verir. Federasyonun çalışmalarına katkı sunmak ilkesel bir önceliktir. İCEM'in de içinde yer aldığı üç uluslararası federasyonun güçlü bir imalat işçileri federasyonu çatısı altında birleşme çabalarını umut verici bir girişim olarak görür ve tüm gücüyle destekler.
Sendikamız örgütlenme ve eğitim alanlarında uluslararası araçları ve imkanları yetkin bir biçimde kullanmayı hedefler. Farklı ülke sendikaları ve federasyonlarla deneyim paylaşımı ve işbirliğine özel bir önem verir.

Hakları geliştirmeye yönelik, akılcı ve katılımcı toplu sözleşme politikası

Petrol-İş üyelerinin çalışma koşullarını iyileştirmek, hak ve menfaatlerini korumak ve daha iyi seviyelere gelmesini sağlamak için, en doğru politikalarla, akılcı taleplerle ve gerçekleştirilebilir hedeflerle toplu iş sözleşmesi  yapma koşullarını yaratır.
İşverenlerin, küresel rekabet gerekçesiyle, ucuz işgücü yaratmak için toplu iş sözleşmelerinde yapmak istediği değişiklikleri ve bunlara dair düzenlemeleri reddeder. Kazanılmış hakları gasp etmeye ya da geriletmeye yönelik bu girişimler karşısında ödünsüz tutum geliştirir.
Kamu işyerlerindeki TİS'lerde uzun süredir belirleyici olan, IMF kökenli “kamudaki maliyetleri düşürme” eksenli temel politikayı reddeder. Kamu szöleşmelerinde en geniş ortak tutumu benimsemekle beraber, Türk-İş'in sözleşme politikalardan özerk bir yaklaşımı korumaya da devam eder. 
İşyerlerinde, aynı işi yapan, aynı kalifikasyona sahip işçiler arasında adaletli bir ücret dağılımı olması gerektiğini savunur. Bu amaçla, işyerlerinde, bilimsel temelli iş değerlendirme çalışmalarının yapılmasını destekler. İş değerlendirmeleri esas alınarak adil ücret sistemlerinin taraflarca yapılması konusunda gerekli  tüm çalışmaları yapar.
İşkolundaki alt sektörler için, işyerlerinin küçük, orta ve büyük ölçekli oluşlarına göre toplu iş sözleşmelerinde ortak düzenlemeler, ortak ücret ve sosyal hakların sağlanması için gerekli tüm düzenlemeleri ve çalışmaları yapar. 
Petrol-İş Sendikası üyeleri ile kurduğu ilişkinin açık, şeffaf ve güven duygusu temelinde olması için gerekli tüm tedbirleri alır. Toplu sözleşme çalışmalarında da bu esasla, sürecin tüm aşamalarında üyelerinin bilgi sahibi olması için gerekli iletişim ve katılım mekanizmalarını işletir.
Toplu iş sözleşmeleri müzakere süreçlerinde, örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde şube farkı gözetmeksizin yüksek dayanışma duygusu ile sorunlara sahip çıkılması konusunda Petrol-İş Sendikası çatısı altında olma sorumluluğu ile çalışmalar sürdürülür.

Örgütlü Kadın, Güçlü Sendika

Petrol-İş kadın ve eşitlik çalışmaları bağlamında sendika üyesi kadınlara yönelik güçlendirici özerk kadın eğitimlerine ağırlık vermeye devam edecektir.
Sendikanın kadın politikasını da oluşturan Petrol-İş Kadın Dergisi çıkarılmaya devam edecektir.
Genel eğitim rogramında yer alan “Toplumsal Cinsiyet” eğitimi derslerini sürdürerek bu eğitimlerde kadın üyelerin daha fazla yer almasını sağlamak için gerekli önlemleri alacaktır.
Kadınlara yönelik veri, bilgi toplamayı önsemsemekte ve toplumsal cinsiyet esaslı istatiklerin oluşturulması için önümüzdeki dönemde de çalışmalarını sürdürmeyi hedeflemektedir.
Sendikamız yönetimlerde ve karar organlıklarında kadın katılımını artırmak için gerekli önlemlerin alınmasını desteklemektedir.
Petrol-İş “eşdeğerde işe eşit ücret prensibini” benimser. Kadın erkek arasındaki ücret ayrımcılığının kalkması için mücadele verir.
Petrol-İş Sendikası işyerinde kadınlara yönelik cinsel tacizle mücadele etmeyi hedefleri arasında görür; toplu iş sözleşmelerde İş Kanunu'nun 24b ve 25c maddelerinin yer almasını benimser.
Sendikamız erkek üye eşlerinin de örgütlenmesini destekler, onlara yönelik güçlendirme eğitimlerinin yanısıra, sendika ve kadın hakları eğitimlerinin de yapılmasına önayak olur.
Sendikamız son dönemlerde artan muhafazakârlıkla birlikte hızla yükselen kadın cinayetlerine karşı ses çıkarmanın sendikal bir görev olduğunu düşünmektedir. Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü olan 25 Kasım'da, “Yaşama hakkı en temel insan hakkıdır: Kadın cinayetlerine son” başlığı altında kardeş sendikalarla birlikte, ülke çapında bir kampanya başlatmayı hedeflemektedir.

 

 

DUYURU...

GENEL BAŞKANIMIZ SÜLEYMAN AKYÜZ’ÜN FACEBOOK HESABI ÇALINMIŞTIR. GELECEK OLAN MESAJLARA VE PAYLAŞIMLARA LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ. ...
devamı