• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Çin Seddi'nden Türkiye'ye Turan Alem!.. | Taylan Erten-Dünya

Şu işe bakın! Tam da, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türkçe konuşa konuşa gideceğimiz" günleri beklerken, Çin Seddi'nin "dibindeki" Kazakistan'ın Turan Alem'cileri, ellerinde "pasaport fotokopileri"yle Kazakça, Rusça, Ermenice; hatta, bazı bilgilere göre, Rumca konuşa konuşa Türkiye'ye kadar geliverdiler! 2 milyar 050 milyon doları "bastırdılar".

TAYLAN ERTEN
09.07.2007

Şu işe bakın! Tam da, "Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar Türkçe konuşa konuşa gideceğimiz" günleri beklerken, Çin Seddi'nin "dibindeki" Kazakistan'ın Turan Alem'cileri, ellerinde "pasaport fotokopileri"yle Kazakça, Rusça, Ermenice; hatta, bazı bilgilere göre, Rumca konuşa konuşa Türkiye'ye kadar geliverdiler! 2 milyar 050 milyon doları "bastırdılar". Kamunun (halkın, milletin) AKP hükümetine ve emri altındaki Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na (ÖİB) emanet ettiği yüzde 51 PETKİM hissesini aldılar. Böylece PETKİM'in bütün fiziki, ekonomik, mali ve pazar varlığına sahip oldular. Ve... Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'e "doğum günü hediyesi" olarak, "götürdüler"!

 

ÖİB Başkanı Metin Kilci'ye bakılırsa, Turan Alem'cilere PETKİM'in limanını da "mülkiyetiyle" birlikte satacaklarmış; ama, ah şu yasalar yok mu? İşte o yüzden "mülkiyeti" değil, kullanma hakkını devredeceklermiş! (Milliyet, 7 Temmuz). ÖİB'cileri bilemeyiz. Ama, Turan Alem'cilerin, bu duruma üzüldüklerini sanmıyoruz. Herhalde, Nazarbayev de kalın kaşlarını çatıp, "Liman nerede?" diye sormamıştır! Neden sorsun ki? Bugün, Türkiye'de devlet veya özel sektör ikinci bir PETKİM kurmaya kalksa, en az 5 milyar doları gözden çıkarmak zorunda. O da sadece fiziki yatırım için.

 

Oysa, PETKİM'i genel seçimlere iki hafta kala piyasaya sürenler, 14 ana üretim tesisi, 8 yardımcı işletmesiyle 2.2 milyon ton üretim gerçekleştirmiş, 1.6 milyar dolar ciroya sahip, 5 milyon dolar vergi ödemiş, 350 milyon dolarlık yatırım yapmış, 41 milyon dolar net k‰r sağlamış (2006 yılı); iç pazarın yüzde 30'una, potansiyel pazarın yüzde 70'ine sahip; yeni yatırımlar için 20 bin dönüm arazisi, depolama tesisleri ve 150 milyon metreküplük barajıyla, Türkiye'nin tek petro-kimya varlığını, "pasaport fotokopilerine" ve sundukları "yeterlilik belgelerine" bakıp, 2 milyar 050 milyon dolara Turan Alem'cilerin önderliğindeki üç yabancı şirketli ortak girişim grubuna sattılar.

 

Bu satış gerçekleşir mi?


Dahası, bu ihaleden sonra PETKİM'in kredi notunu eksiye çeken uluslararası derecelendirme kuruluşu Ficht'in bile, "Kazanan grup, 2 milyar 050 milyon doları cebinden değil, PETKİM'in nakit akışından yararlanarak ödeyebilir. Onun için kredi notunu eksi izlemeye aldık" diyerek, kendi yönünden kaygılandığı bir ihaleyle karşı karşıyayız. Durum, Türkiye'nin tek ve entegre petrol rafinaj şirketi TÜPRAŞ'ın, Rus-Tatar girişimi Tatneft-Efremov'a 1.3 milyar dolara satılmak istendiği ilk ihaleden daha da karışık görünüyor. Şu nedenlerle karışık görünüyor:

 

ÖİB Başkanı, alıcıların sundukları "ön yeterlilik" belge ve bilgilerini "tatmin edici" bulduklarını söylerken (Hürriyet, 7 Temmuz), ön yeterlilik ölçütlerinin yer aldığı 16 Mart 2007 tarihli ihale ilanı ve şartnamesiyle, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun satışa izin veren 8 Şubat 2007 tarihli kararı, iptal ve yürürlüğün durdurulması istemiyle halen Danıştay'da dava konusu. Petrol-İş Sendikası üçüncü davayı da, ihale komisyonu kararının iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle 6 Temmuz'da açtı. Yargı sürecini zorlu geçmesi beklenmeli.

 

Diğer bir neden, ihalenin kamuoyunda yarattığı tepkiler. İhale sona erdiği andan itibaren başgösteren tepki ve eleştirilerin içeriği, sadece ÖİB'yi değil, AKP hükümetini de rahatsız etmişe benziyor. Bazı bakanların ağzından "milli menfaatler neyi gerektiriyorsa onu yaparız" türü sözler dökülmeye başladı. Gerçi, bu bakanlara ve ÖİB yetkililerine "Milli menfaatlerin gerektirdiği özen ve hassasiyeti neden ihaleden önce göstermediniz" diye sormak gerekiyor; ama, şu aşamada bile, olayın ciddiyetini anlamak zorunda kalmaları işe yarayabilir! İhale dosyası, Rekabet Kurulu'ndan sonra, ÖYK'nın önüne geldiğinde, milli menfaatin gerektirdiği gerçek tavrı gösterebilirler.

 

Kaldı ki, seçime giden AKP iktidarı ve emrindeki "özelleştirme bürokrasisi", PETKİM'i satmak için için gösterdiği aceleyi ve telaşı kimseye anlatamaz. Anlatamıyor da. En hızlı özelleştirme yandaşları dahi, bu telaşı eleştiriyor. Dolayısıyla, bu ihalede siyasi karar süreci de çok dikenlidir. İhalenin kaderi, 22 Temmuz'dan sonra oluşacak Meclis, iktidar ve bürokrasi yapısına kalsa da, kalmasa da, nihai sonuç "parlak" görünmüyor. Yani, Turan Alem'ciler Nazarbayev'in "doğum günü hediyesini" vermekte erken davranmış olabilirler! Bizden söylemesi...

Kaynak: DÜNYA GAZETESİ