• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Sendikamız araçlarını zenginleştiriyor

Genel Kurul’da iki yeni film

Sendikamızın 60. Yıldönümü için “Bir Mücadele Öyküsü” adlı belgeseli hazırlayan Documenta film ekibi, çalışmalarına iki yeni ürün daha ekledi ve üç film bir DVD olarak Genel Kurul’da katılımcılara dağıtıldı.

17.09.2011

Sendikamızın 60. Yıldönümü için “Bir Mücadele Öyküsü” adlı belgeseli hazırlayan Documenta film ekibi, çalışmalarına iki yeni ürün daha ekledi ve üç film bir DVD olarak Genel Kurul’da katılımcılara dağıtıldı.

Genel Kurul açılışında gösterilen “Sendika Geleceğindir” ve “60. Yılında Petrol-İş İçin Ne Dediler?” filmleri katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılandı. 

“Sendika Geleceğindir” filminde rol alan oyuncular Altan Gördüm, Feride Çetin, Mehmet Erbil ve Bahadır Bingöl ile film ekibi de Genel Kurul’a katılırken, Genel Başkanımız ekibe plaket verdi. Oyuncular ve film ekibi sahneye davet eden Öztaşkın, kendilerine teşekkür ederek plaketlerini sundu.

Yönetmen Özgür Arık’a şimdiye kadar Petrol-İş için hazırladıkları filmler üzerine bu çalışmanın nasıl geliştiğini sorduk. Arık, “Bu işe başlamamız aslında bir ihtiyaçtan ortaya çıktı. 60 yıllık bir geleneği olan bir sendikadan bahsediyoruz. Pek çok kavganın ve mücadelenin içinde bulunmuş bir sendika. Ayrıca bu tarih aynı zamanda Türkiye’nin yakın dönem tarihini de bir özet yapma olanağı sunuyor. Sadece sendikanın kurumsal tarihi değil paralel olarak ülkenin yakın tarihini de anlatmak istedik. Belgesel fikri böyle zenginleşti. Sendikal tarihte not düşülmesi kayıt edilmesi gereken şeyler vardı, daha fazla gecikmeden bu yapılmalıydı. 60 yılın hafızasını kayıt altına almak ve bunu bütünsel bir perspektifle yapmak kaygısı içinde olduk. Ayrıca sadece geçmişin dökümünü yapmak değil bugüne dair de bir şeyler söylemek önemli diye düşündük” yanıtını verdi.

Petrol-İş’in örgütlenme çalışmalarında yeni araçlar yaratmasının önemine ilişkin olarak da “Bunun gerekliliği çok açık, yaşadığımız dönem yeni yollar bulunmasını zorluyor. Yeni yollar, özellikle görsel araçlar çok önem taşıyor” diye konuştu.

Yapım ekibinden Seda Özüm Petrol-İş ile yürüttükleri çalışmayı şöyle değerlendirdi: “Petrol-İş sendikasının birlikte çalıştığımız yönetimi hiçbir açıdan desteklerini esirgemediler yani bu açıdan bir vizyona sahip olduklarını söylemem gerekiyor. Gerek belgeselde gerek tanıtım filminde hem bağımsız olarak hareket etmemize olanak sağladılar, bu her zaman olanaklı olmaz bilirsiniz. Hem de gerçekten, her türlü olanağı sağladılar bize. Bu bakımdan bu iş bir kolektif çalışmanın ürünü olduğu için de değerli.  Etkili bir şekilde kullanılmasını diliyorum.”

Altan Gördüm: Biz geç bile kaldık

“Sendika Geleceğimizdir” filminde rol alan Altan Gördüm filmde nasıl ve neden rol aldığını şöyle anlattı: “Ben filmin çekilme aşamasında haberdar oldum. Ön hazırlığından çok haberim olmadı, Yönetmenimiz Özgür arkadaş aslında örgütleyici. Bence çok hoş ve heyecan verici bir çalışma. Ben profesyonel hayatımda da sinema olsun tiyatro olsun, beni heyecanlandıracak projelerde yer almak istiyorum. Tabi böyle bir iş olunca koşa koşa geldik, gerçekten çok onur duydum. Umarım gerekli kitlelerle ulaşır, özellikle bilinçsiz işçi sınıfını bilinçli hale getirmek için tüm sendikal zeminde gösterilmesini sahiplenilmesini diliyorum. Çok yumuşak, slogancı olmayan sanatsal değeri de olan bir iş oldu. Umarım kitleler ile kucaklaşır.”

Altan Gördüm, sendikaların yeni ek araçlarla faaliyetlerini örgütlemesine ilişkin olarak kendisine yönelttiğimiz soruya da, “Kesinlikle öyle. Karşımızda olanlar, mücadele ettiklerimiz bu yöntemleri fazlasıyla kullanıyor. Biz geç bile kaldık. İşçi sınıfına medya-basın desteği şu anda yok denecek kadar az. Sendikal hareketin, işçi sınıfı hareketinin umacı olmadığını insani koşullar adına mücadele ettiğini göstermek adına bence olumlu bir adım, ancak arkası gelmelidir. Biz her zaman bu tür çalışmalarda bize görev düşerse koşarak geleceğiz” yanıtını verdi.

Feride Çetin: Duyarlı olduğum bir alan

Oyuncular Sendikası kuruluşunda yer alan Çetin, filmde nasıl rol aldığı ile ilgili sorumuzu şöyle yanıtladı: “Bir kere bu alana çok uzak değilim. Babam eski bir TEDAŞ çalışanı ver her zaman sendikal mücadelenin içinde yer almış birisi. Bizler oyuncular olarak nihayet üç ay önce Oyuncular Sendikası’nı kurduk ve onun çalışmaları devam ediyor. Dolayısıyla bu çok duyarlı olduğum bir alandı. Yönetmenimiz Özgür Arık üniversiteden arkadaşımdır, bizimle bağlantıya geçti. Ben de çok mutlu oldum, hem arkadaşımın filminde yer almaktan, hem de böylesi bir çalışmaya destek vermekten.”

Mehmet Erbil: Bir işçi çocuğu olarak geldim

Oyuncu Mehmet Erbil de filme katılma sürecini şöyle anlattı: “Yönetmenimiz ile daha önce de bazı projelerde birlikte çalıştık, Petrol-İş’e bir kısa film yapacağımızı öğrenince seve seve bir işçi çoçuğu olarak geldim. Bu benim için bir onurdur. Senaryo geldi, çalışmalara başladık, şöyle de bir güzelliği oldu, hakikaten sendikayı öğrendik, biz filmi çekerken sendikalı olmayı öğrendik. Kulaktan duyma, kısmi bilgilere sahiptim sendikalar hakkında.”

Bahadır Bingöl: Sendikalı olmayı daha iyi kavradık

Filmin oyuncularından Bahadır Bingöl’e de bu çalışma ile ilgili deneyimini sorduk. Bingöl sorumuza şu yanıtı verdi: “Sendikalaşma konusunda söylenebilecek çok fazla şey var aslında. Biz bunun çok küçük bir parçasını filmde toplamaya çalıştık. Film bir sendikalılaşma sürecidir, insanların bu konuda farkındalığının oluşması üzerine yapılmış bir film. Neticede hepimiz bir yerlerde işçi çocuğuyuz, işçi torunuyuz hiç fark etmez, bir şekilde beden gücüyle kafa gücüyle ülkemize hizmet ettik. Yasal boşluklar ya da gerekli olan savunma mekanizmaları vb. konularda çok eksiklerimiz var. Sendikalı olmak çok önemli bir savunma mekanizmasıdır. Bizim yaşımız küçük belki, ama tarihi bir mücadeledir. Bizler bu tarz işlerin içinde yer alarak bunu daha iyi kavrıyoruz.

Sanatla bütünleşme meselesinde ise, sanat aslında politik bir durumdur. Bu sanatın kendi içinde özünde var, bundan sonra olması gereken de budur aslında.  Artık dönem, çağ sokaklarda savaşarak taş atarak bir yerlere varılacak bir dönem değil. Yeni bir yol ve yöntem üretilmesine ihtiyaç var. Sanat bu açıdan bir kapı açabilir.”