• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

İstanbul 1 Nolu,Etkinlikler,2008,Kadın üyelerimiz için eğitim seminerleri

Kadın üyelerimiz için eğitim seminerleri 12 Nisan Cumartesi günü Şubemiz ve Toplumsal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (TAREM) ortak düzenlediği kadın eğitim semineri yapıldı. Gripin İlaç Fabrikası’ndan kadın üyelerimizin ağırlıklı olarak katıldığı seminerde, çocuklar da annelerini yalnız bırakmadılar.Şubemizin konferans salonunda yapılan toplantının açılışını Şube Başkanımız Reşat Tüysüz yaptı. Kadınların bilinçlenmesinin önemine değinen Tüysüz, toplantıyı uzmanlara bırakalım diyerek, salondan ayrıldı. Seminerde İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Yard. Doç.
12.04.2008

Kadın üyelerimiz için eğitim seminerleri 12 Nisan Cumartesi günü Şubemiz ve Toplumsal Araştırma ve Eğitim Merkezi’nin (TAREM) ortak düzenlediği kadın eğitim semineri yapıldı. Gripin İlaç Fabrikası’ndan kadın üyelerimizin ağırlıklı olarak katıldığı seminerde, çocuklar da annelerini yalnız bırakmadılar.Şubemizin konferans salonunda yapılan toplantının açılışını Şube Başkanımız Reşat Tüysüz yaptı. Kadınların bilinçlenmesinin önemine değinen Tüysüz, toplantıyı uzmanlara bırakalım diyerek, salondan ayrıldı. Seminerde İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Yard. Doç. Sevgi Uçan Çubukçu “Dünyada ve Türkiye’de Kadın Hareketi Tarihi” konusunu, İstanbul Tabib Odası Hukuk Danışmanı avukat Meriç Eyüboğlu ise “İş Kanunu’nda Kadınlarla İlgili Düzenlemeler” konusunu anlattı. Seminerlere katılan kadınların da soruları ile canlılık kattığı eğitim seminerlerinde Filmmor tarafından hazırlanan ev eksenli çalışan kadınların örgütlenme deneyiminin anlatıldığı “Avcılar Kadın Kooperatifi” filmi gösterildi. Kadınlar önce kendine güvenmeliİlk konuşmacı Sevgi Uçan Çubukçu, ulusal ve uluslar arası belgeler ile garanti altına alınan kadının insan haklarına kadınların sahip çıkması gerektiğini söyledi. Tüm ezilenler arasında kadınların daha fazla ezildiğine dikkat çeken Çubukçu, “Bu sistem, erkeği de kadını da ezen bir sistem. Ama kadını daha çok ezen bir sistem. Bu nedenle eşit koşullarda yaşayabilmek için öncelikle eşitsiz olan diğerinin konumunu iyileştirmek gerekir. Buna ‘pozitif ayrımcılık’ diyoruz. Bunun hayata geçirilmesine ihtiyaç var” dedi. Çubukçu, ucuz ve statüsü olmayan, sigortasız yerlerde hep kadınların çalıştırıldığına dikkat çekerken, iş hayatındaki bu ezilmenin yanı sıra kadınların üzerine bir de aile bakımı, ev işi gibi büyük sorumluluklar yüklendiğini söyledi. Kadınların bu yüklerinin biraz azaltılması gerektiğini belirten Çubukçu, katılımcı kadınların yönelttiği “Peki nasıl çözülecek?” sorusuna şöyle cevap verdi; “Kadınlar önce kendine değer vermeli. Biz kadınlar da önce kendimize değer vermeliyiz. İşin başı bu. Sonra haklarımız için sesimizi yükseltmeliyiz. Bizim hakkımızda ne düşündüklerini önemsemeden haklı bildiğimiz yolda ilerlemeliyiz. Bunun içinde bir farkındalık bilinci gerekiyor. Farkında olmak çok önemli. Kadınlar olarak ezildiğimizin farkında olmak ilk adım. Bir anda her şeyin değişmesini bekleyemeyiz. Ama bugün burada bunları konuşuyor olmak bile büyük bir adım. Kadın olma bilincini yükselterek bizi bölmeye çalışanlara karşı ortak sesimizi yükseltmeliyiz.” Sevgi Uçan Çubukçu’nun konuşmasından sonra hep birlikte öğle yemeğine gidildi. Hem yemek yenildi hem de anlatılanlar üzerinden derin sohbetler yapıldı. Kreş olmayınca kadınlar iş yaşamında çekiliyor Öğleden sonraki konuşmacı Meriç Eyüboğlu’ydu. “İş Kanunu’nda Kadınlarla İlgili Düzenlemeler” konusunu anlatan Eyüboğlu, İş Kanunu’nda işverenin cinsiyet ayrımcılığı yapamayacağı yönünde maddeler olmasına rağmen, bu maddelerin hiçbir yaptırımının olmadığını belirtti. Kadınların cinsiyetinden kaynaklı olarak işten çıkarılamayacağını aktaran Eyüboğlu, “Çıkarılıyorsanız ne yapabilirsiniz? Dava açabilirsiniz. Ama bunun da bazı şatları var. Örneğin, bir işyerinde 6 aydan fazla çalışmış olmak, o işyerinde 30’dan fazla çalışanın olması gibi koşullar var. Bu kadar ön koşula bağlı bir iş güvencesi olmaz. Bizim gibi çok sayıda küçük atölyelerin bulunduğu bir ülkede bu yasa baştan birçok çalışanı kapsamıyor. Davayı açtıktan sonra yaşamınızı sürdürmek için tekrar bir işe giriyorsunuz ve mahkeme sonuçlanana kadar sigortasız çalışıyorsunuz. Bu da ayrı bir sıkıntı. İş güvencesi işverenin iki dudağında olmamalı, biraz zor olmalı işten çıkarmalar” diye konuştu. İşyerlerinde kreşin olmamasının kadınların iş hayatını bırakmasında ve sosyal hayattan çekilmesinde çok etkili olduğunu aktaran Eyüboğlu, kreşi işverenlerin bir yük gibi algıladıklarını aktardı. Eyüboğlu, kanunlarda 100-150 kadın işçinin çalıştığı işyerlerinde emzirme odaları ve kreşin zorunlu olduğunu ifade ederek, işverenlerin bunu yapmamak için kadın işçi sayısını daha aşağıda tuttuğunu söyledi. Kreş için sadece kadın çalışanların değil erkek çalışanların da dikkate alınması gerektiğini ifade eden Eyüboğlu, kreş için bir işyerinde bu sayıyı tutturmak çok zor. Fakat mahallelerde ya da birkaç işyeri birleşerek ortak bir yerde bir kreş açılabilir” dedi. Kadın üyelerimiz bu tür toplantıların düzenli olarak yapılması gerektiğini söyleyerek ayrıldılar salondan…