• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Grev hakkını savunalım

İşverenlerin grev hakkına yönelik küresel saldırısını durduralım

Grev hakkı mücadeleyle kazanılmış temel bir insan hakkı. Bununla birlikte bu hak bütün dünyada saldırı altında. Sendikal eylem hakkını kullanan sendikalar her gün işten atmalarla, gözaltılarla, tutuklamalarla, her tür şiddet ve hatta cinayetlerle burun buruna.  ITUC’un Küresel Haklar Endeksi, bütün dünyada grev hakkının sık sık yasalarla kısıtlandığını ve ihlal edildiğini gösteriyor.

09.10.2014

Grev hakkı mücadeleyle kazanılmış temel bir insan hakkı. Bununla birlikte bu hak bütün dünyada saldırı altında. Sendikal eylem hakkını kullanan sendikalar her gün işten atmalarla, gözaltılarla, tutuklamalarla, her tür şiddet ve hatta cinayetlerle burun buruna.  ITUC’un Küresel Haklar Endeksi, bütün dünyada grev hakkının sık sık yasalarla kısıtlandığını ve ihlal edildiğini gösteriyor. 

Şu an Uluslararası Çalışma Örgütü'nün denetim mekanizmaları ateş altında. Bilindiği gibi, ILO şu üç gruptan oluşuyor: işverenler, işçiler ve hükümetler. İşveren grubu 87 nolu ILO sözleşmesinin içerdiği grev hakkının varlığına itiraz ediyor. İşçi grubu ise grev hakkının uluslararası hukuktaki durumuyla ilgili olarak Uluslararası Adalet Divanı'ndan görüş istemeye hazırlanıyor. Konuyu Divan'a götürme konusundaki kritik karar, ILO'nun Kasım ayının ilk yarısında toplanacak Yönetim Kurulu'nda alınacak. 

IndustriALL Küresel Sendika'nın da içinde yer aldığı küresel sendikal hareket bu konudaki mücadeleyi kapsamlı ve etkin bir kampanya çerçevesinde yürütüyor.
Bilindiği gibi, Petrol-İş  şimdiye kadar küresel sendikal hareketin, ILO'nun ve uluslararası hukuk uzmanlarının bu konuda yayımladığı bir dizi belgeyi, raporu ve makaleyi çevirerek web sitesinde yayımladı.

Uluslararası Taşımacılık Federasyonu ITF'nin bu kampanya çerçevesinde hazırladığı materyal arasından seçtiğimiz aşağıdaki metni yayımlamayı da yararlı görüyoruz.

 

Grev hakkı ve ILO

Grev hakkını kim destekliyor?

Hemen hemen herkes. Uluslararası kamuoyu araştırma şirketi TNS'nin gerçekleştirdiği ITUC 2013 küresel kamuoyu yoklaması, insanların yüzde 90'dan fazlasının işçi haklarını, yüzde 99'unun ise ücretlerin, çalışma koşullarının, iş sağlığı ve güvenliğinin iyileştirilmesi için grev hakkını desteklediğini gösteriyor.

Kimlerin grev hakkı var?

Herkesin yok. Grev hakkı çoğu ülkede tanınmış olmakla birlikte, en azından 87 ülkede yasalar ve uygulama, belli işçi kesimlerini bu hakkın dışında tutuyor. En azından 37 ülkede meşru ve barışçıl grevler için para ya da hapis cezaları öngörülüyor. Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde, göçmen işçilerin kolektif sendikal haklardan yoksun kılınması, fiilen işgücünün yüzde 90'ından fazlasının haklarından yararlanamaması demektir. Bu ise her iki ülkede çağdışı yasaların desteğinde zorla çalıştırmanın kol gezmesine yol açmaktadır.

Uluslararası hukuka göre grev hakkı var mı?

Evet. ILO'nun 87 nolu Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkı Sözleşmesi ve BM'nin Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi'nin de içinde yer aldığı bir dizi uluslararası hukuk belgesi grev hakkını içeriyor. Aslında, grev hakkının artık uluslararası teamül hukukunun bir normu haline geldiği öne sürülebilir.

Grev hakkı saldırı altında mı?

Evet. 2012'den beri ILO'daki İşveren Grubu,  87 nolu sözleşmenin koruduğu ve artık yerleşiklik kazanmış grev hakkına sistemli ve ağır bir saldırı yöneltiyor. İşverenler ILO Uzmanlar Komitesi'nin yetkisini sorgularken, düpedüz grev hakkının varlığını inkâr ediyorlar.

Bu niçin önemli? Niçin şimdi?

Ulusal ve bölgesel mahkemeler, grev hakkının da içinde yer aldığı sendika özgürlüğünün kapsamının belirlenmesinde ILO içtihadını referans kaynağı olarak görüyor. Ayrıca, çeşitli 'bağlayıcı olmayan hukuk' metinleri, şirket davranış kuralları ve ticaret anlaşmaları artık ILO sözleşmelerine atıf yapıyor. Açıktır ki bu trend işverenlerin hoşuna gitmiyor ve şimdi ILO'nun denetim sistemine karşı çıkarak amaçlarına ulaşma arayışı içindeler.

Sendikalar karşı koymak için ne yapıyor?

İşveren Grubu'nun sürekli uzlaşmaz tutumu nedeniyle, uluslararası sendikal hareket, grev hakkı konusundaki uyuşmazlığın istişari görüş almak üzere Uluslararası Adalet Divanı'na götürülmesini istiyor. ILO Anayasası'na göre, bu girişimin gerçekleşmesi için ILO Yönetim Kurulu'nun bu yönde karar vermesi gerekiyor.

Başarı olasılığımız nedir?

Hukuk alanıyla ilgili bilim insanlarının ve uzmanların hâkim görüşü, grev hakkının tartışmasız 87 nolu sözleşmenin koruması altında olduğu yönünde. Ayrıntılı bilgi edinmek için,  ITUC'un bu konudaki hukuki gerekçeleri her yönüyle irdeleyen raporuna başvurulabilir.

Bizler ne yapabiliriz?

Kasım 2014'te toplanacak ILO Yönetim Kurulu'ndan konuyu Uluslararası Adalet Divanı'na götürme önerisini oylaması istenecek. Ülke sendikalarının, karara destek sağlamak üzere, bağlı oldukları ulusal sendikal merkezler (konfederasyonlar) ile [özellikle Yönetim Kurulu'nda temsil ediliyorsa] kendi hükümetleri nezdinde lobi çalışması yürütmesi gerekiyor.

Sonuç olarak

Tarih göstermiştir ki dayanılmaz eşitsizlik ve zorluklara karşı, adalet için verilen mücadelede işçiler kararlılıklarını göstereceklerdir. İşi durdurmak bunu gerçekleştirmenin yollarından biridir ve grev hakkının bu kadar önemli olmasının nedeni budur.