• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

BASIN AÇIKLAMASI…BASIN AÇIKLAMASI…

MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikasında Patlama

Merkez Yönetim Kurulumuz MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikasında 10 Haziran 2023 Cumartesi günü yaşanan patlama dolayısıyla bir basın açıklaması yapmıştır.

12.06.2023

10 Haziran 2023 Cumartesi sabahı saat 8.37’de, Ankara’nın Elmadağ ilçesinde faaliyet gösteren Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikasında bir patlama meydana gelmiş ve neticesinde beş üyemiz hayatını kaybetmiştir.
Şehit olan üyelerimiz; Mehmet Kutlu, İbrahim Özdemir, İhsan Küçükerdem, Fırat Elverir ve Ahmet Ünal’a Allah’tan rahmet, ailelerine, çalışma arkadaşlarına ve milletimize baş sağlığı diliyoruz.

Yapılan ön değerlendirmeler ve kamera kayıtlarının izlenmesi neticesinde, Dinamit Atölyesinde sabah mesainin ilk saatlerinde, henüz üretim başlamadan önce bakım-temizlik faaliyetleri sırasında, üyelerimizin atölye binasına girmelerinden kısa bir süre sonra patlamanın gerçekleştiği görülmektedir. Atölyede NGL (nitrogliserin) ve diğer bazı kimyasal maddelerin teleks-mikser tabir edilen ekipmanda karıştırıldığı, bu işlemlerin atölye binasının dışından uzaktan kumanda verilerek gerçekleştirildiği, normal şartlarda üretim sırasında atölye içerisinde insan bulunmadığı, henüz üretim başlamadan önce bakım-temizlik aşamasında olayın gerçekleştiği, hayatını kaybeden beş çalışandan üçünün 1-2 ay önce işe başlayan henüz eğitim sürecinde olan çalışanlar olduğu tespit edilmiştir. Patlamanın sebebine ilişkin detaylar, araştırma süreci ilerledikçe ortaya çıkacaktır.
Bu patlama, bilindiği üzere MKE’de yaşanan ilk kaza değildir. Sendikamızın örgütlü olduğu Kırıkkale ve Ankara’daki fabrikalar ile MKE bünyesindeki diğer fabrikalarda bugüne kadar yaşanan kazalarda onlarca işçi ölmüş, yüzlercesi yaralanmıştır. Sendikamız yaşanan kazalardan önce ve sonra, işletmedeki sorunlara ilişkin birçok rapor hazırlamış, bu raporlar çerçevesinde kurum yetkilileri ve fabrika yönetimlerinden taleplerde bulunmuş, hatta raporları dönemin Milli Savunma Bakanlarına kadar ulaştırmıştır. Çözüm bulunamayan noktalarda ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından müfettiş talebinde bulunmuş, bu teşebbüslerin birinde Bakanlık müfettişlerinin raporu doğrultusunda işyeri bir süre çalışmaya ara vermek durumunda kalmıştır.

Bu yaşanan patlamanın sebepleri detaylı araştırmayla ortaya çıkartılmalı, gerekli soruşturma ivedilikle sonuçlandırılmalıdır. Bu tür bir patlamanın kendi kendine gerçekleşemeyeceği açıktır. Burada da bina içerisinde patlayıcı ortam oluşmasına müsaade eden bazı aksaklıklar olduğu barizdir.

Yanıcı-parlayıcı maddelerle çalışılan işyerlerinde ilk önlem, tehlikeli maddenin kapalı hacmin dışına sızmasını önlemek ve patlayıcı ortam oluşmasına müsaade etmemektir. Bunun için, içinden tehlikeli maddelerin geçtiği boru hatları, flanşlar, vanalar, contalar özel olarak seçilir, bu ürünlerin güvenilirlik katsayıları bilinir, hata yapma olasılıkları hesaplanır ve gerekli eğitimi almış personelle zamanında bakımları yapılarak patlayıcı ortam oluşma olasılığı minimuma indirilir. Bu önlemlerle yetinilmez, ortamdaki yanıcı-parlayıcı veya sağlığa zararlı olabilecek gazlar uygun havalandırma yöntemleriyle tahliye edilir.

Ayrıca tüm önlemlere rağmen patlayıcı ortam oluşursa, bu ortamı tutuşturabilecek ateşleme kaynaklarını ortadan kaldırmak için de ayrı bir çalışma yapılır. Örneğin, bu ortamda ex-proof tabir edilen kıvılcım üretmeyen ekipmanlar kullanılır, bu ekipmanların bakımları bu konuda özel eğitim almış personel tarafından yapılır, çalışanların vücutlarında statik elektrik birikmesini önlemek için özel kıyafet ve ayakkabı temin edilir ve bunların kullanılıyor olduğu takip edilir, çalışanların üzerinde cep telefonu da dahil olmak üzere elektronik cihaz bulundurulmasına müsaade edilmez, sigara-çakmak taşımaları engellenir, kullanılan el aletleri sürtünme halinde kıvılcım çıkartmayacak yumuşak metalden üretilir vb. Bu tedbirlerin birçoğu MKE işyerlerinde de uygulanmaktadır. Ancak neticede bu kaza gerçekleşmiş ve beş emekçi arkadaşımız hayatını kaybetmiştir. Üstelik bu yaşanan ilk kaza da değildir. Bu da fabrikada bazı önlemlerin aksadığını göstermektedir.

Elbette dikkat edilmesi gereken husus sadece teknik konularla sınırlı değildir. MKE’ye bağlı patlayıcı ve barut üreten işyerleri, Türkiye’de başka örneği olmayan özellikli işyerleridir. Burada çalışan işçilerin, iş tecrübelerini Türkiye’de başka bir fabrikada elde etmeleri mümkün değildir. Bu sebeple, işyerinde liyakat, ehliyet ve tecrübe çok önemlidir. Gerek yeni personel alımında gerekse kadro yükselmelerinde objektif kriterlere göre hareket etmek, tüm işletmenin ve çalışanların güvenliği açısından hayati öneme haizdir.

Bu işyerleri iş kazaları açısından yüksek riskler içerdiği gibi meslek hastalıkları bakımından da birçok sorunu içerisinde barındırmaktadır. 2017 yılında, patlayıcı imalatı sektöründe çalışanların fiili hizmet süresi zammı uygulamasından faydalanmaları için yapmış olduğumuz çalışmada da üzerinde yoğunlukla durduğumuz gibi, patlayıcı imalatında kullanılan kimyasallara uzun süre maruz kalan işçilerde, kanser ve kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalığın görülme sıklığı, toplumun geri kalanına kıyasla daha fazladır.

Piyasa şartlarında en az iş gücüyle en fazla üretim yapmak ve işçilik maliyetlerini minimuma çekmek bir işletmeyi yöneten kadronun öncelikli hedeflerinden olmaktadır. İşletmelerin rekabet gerekçesiyle verimliliği arttırmayı önceleyen böyle bir yaklaşımla hareket etmesi, risklerin yüksek olduğu işyerlerinde ciddi sorunlara yol açmaktadır. MKE’nin anonim şirket yapısına dönüştürülmesinin ardından bu anlayış MKE bünyesinde de hâkim olmaya başlamıştır. Kazanın yaşandığı işyerinde işçi kadrosu önemli ölçüde azalmış, çalışanlar sadece uzmanlaştıkları atölyelerde değil, o gün iş olan atölye hangisiyse orada çalışmaya başlamışlardır. Bu durum işçilerin çalıştıkları atölyeleri benimsemeleri, bakım ve temizlik durumlarını takip etmeleri bakımından zafiyet doğurduğu gibi çalışanların moral motivasyonuna da olumsuz etki etmektedir.

Yine anonim şirket yapısına geçildikten sonra aksayan bir husus da iş sağlığı ve güvenliği biriminin dağıtılarak, dışarıdan bir ortak sağlık ve güvenlik biriminden (OSGB) hizmet alınması yoluna gidilmiş olmasıdır. Nitekim işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında, OSGB sisteminin kendi içerisinde barındırdığı handikaplar bilinmekte ve yol açtığı sorunlar tartışma konusu olmaktadır. Az tehlikeli sınıfta faaliyet gösteren ticari işletmelerde dahi sorun çözmekten çok uzak, sadece evrak üzerinde işleyen OSGB sisteminin, patlayıcı imal eden çok tehlikeli bir işletmede çözüm üretmesi mümkün değildir. MKE gibi barut ve patlayıcı üreten özellikli işletmelerde, iş sağlığı ve güvenliği biriminin kuruluş içerisinde ve yürütülen faaliyet konusunda uzmanlaşmış birimlerle sürdürülmesi gerekmektedir.

Makine ve Kimya Endüstrisi A.Ş. bünyesindeki tüm işyerleri, ülkemiz için stratejik önemi olan, milli savunmamızın bel kemiğini oluşturan fabrikalardır. Böyle bir kurumda örgütlü işçi sendikası olmak bizim için onur kaynağıdır.

Dolayısıyla Sendikamız bu yaşanan son patlamayı odağına alarak yaşanan sorun ve eksikliklerin giderilmesi konusunda her türlü girişimde bulunacak, kazanın nedenlerinin detaylı bir çalışmayla ortaya çıkarılması konusunun ve yürütülen soruşturmanın takipçisi olacaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Süleyman Akyüz