• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Özelleştirememek... | Osman S. Arolat-Dünya

Biz özelleştirme maceramıza 1985 yılında bundan 19 yıl önce başladık. O dönemde bizimle birlikte yola çıkanlar da, 1990 sonrasında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra özelleştirme girişimini başlatanlar da, özelleştirme konusunda çok yol katedip, önemli sonuçlar elde ettiler. Biz ise özelleştirmeyi değil, özelleştirememeyi yaşadık. Ve son Tüpraş olayı gösteriyor ki, hâlâ da yaşıyoruz...

OSMAN S. AROLAT
04.06.2004

Biz özelleştirme maceramıza 1985 yılında bundan 19 yıl önce başladık. O dönemde bizimle birlikte yola çıkanlar da, 1990 sonrasında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra özelleştirme girişimini başlatanlar da, özelleştirme konusunda çok yol katedip, önemli sonuçlar elde ettiler. Biz ise özelleştirmeyi değil, özelleştirememeyi yaşadık. Ve son Tüpraş olayı gösteriyor ki, hâlâ da yaşıyoruz...

 

Daha önce de yazdım. Bizim özelleştirme konusunda yapabildiğimiz, özelleştirmek değil, özelleştirememek... İşin bu kısmını çok iyi başarıyoruz da, iş özelleştirmeye geldiğinde bunu başaramıyoruz. İşte son dönemde, Tekel olayı, Petkim olayı ve Tüpraş olayı...

 

Ben, 1985 yılından bu yana, çeşitli dönemlerde farklı yöneticilerden hemen hemen benzeri açıklamalarla, "Artık özelleştirmede sorun çıkmayacak. Çünkü en iyi yasal düzenlemeyle yola devam ediyoruz" sözlerini işittim. Ama bunun ardından her seferinde özelleştirmeyi değil, özelleştirememeyi yaşadık.

 

Şimdi Tüpraş olayında yine bir özelleştirememe vakası ile karşı karşıyayız. Özelleştirme İdaresi, Tüpraş hisselerinin yüzde 65.76'lık bölümünü blok satışla ihaleye çıkardı. İki grubun katıldığı ihale sonucunda 1.3 milyar dolara ihaleyi Zorlu-Tafnet kazandı. Bu karar Özelleştirme İdaresi tarafından kabul edilip onaylandı.

 

Bunun üzerine Petrol İş Sendikası, ihale komisyonunun kararının iptali için Ankara 10. İdare Mahkemesi'nde dava açıp, yürütmenin durdurulması talebinde bulundu. 10. İdare Mahkemesi, Petrol İş'in talebi doğrultusunda yürütmeyi durdurma kararı aldı.

 

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, bu yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti. Ankara Bölge İdare Mahkemesi, oy çokluğu ile bu itiraz kararını yerinde buldu ve yürütmeyi durdurma kararını durdurdu. Bunun üzerine açıklama yapan Maliye Bakanı Unakıtan, mahkemenin esas hakkında vereceği kararı beklemeden satış işlemini sürdüreceklerini açıkladı.

Bu kez Petrol İş Sendikası, yürütmeyi durdurma kararı bozulan 10. İdare Mahkemesi'nde açtığı yeni dava ile blok satış kararının iptalini istedi. Ve mahkeme yine Petrol İş istemine uyarak blok satış kararını iptal etti.

 

Şimdi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, bu kararı temyiz edecek. Ve temyiz makamı olarak Danıştay davaya bakacak.

 

Şu anda satış işleminin yürütülüp yürütülmemesi konusunda hukukçular farklı görüşler öne sürüyorlar. Bir bölümü, bu yeni kararın satış işleminin tamamlanmasına engel teşkil etmediğini söylüyor. Sendikanın avukatları ise bu karara karşın satış yapılması halinde, eğer aksine bir karar çıkarsa bütün işlemlerin toptan iptal edilip başa dönüleceği için, idarenin aldığı parayı geri ödeyerek, satışı yapılmamış kabul etmesi gerekeceğini, bu nedenle satış işleminin yapılmayıp, son kararı beklemesini istiyor.

 

Özelleştirme İdaresi'nin nasıl bir tavır takınacağını henüz bilmiyoruz. Maliye Bakanı Unakıtan da dün kendisine yeni karar hatırlatılarak sorulan bir soru üzerine, "Tüpraş'la ilgili karar çok erken. Hukuk neyi icap ettiriyorsa o yapılır. Değerlendirme yapılacak, herkes kendi hukuk hakkını kullanmakta serbesttir" diyerek net bir tutum belirlenmediğini ortaya koydu.

Bakalım önümüzdeki günler bu konuda ne gösterecek. İdare, nihayi mahkeme kararını beklemeden satış işlemini sürdürüp, Tafnet ve Zorlu'dan 1.3 milyar doları yatırmasını mı isteyecek? Özelleştirmeyi, mahkeme sürerken sonlandırmaya mı çalışacak? Yoksa bir bekleme sürecine mi girilecek?

 

Bizim bu noktada söyleyebileceğimiz, yapmamız gereken özelleştirmeleri, itiraz edilemez ihalelerle, tamamlayıp sonuç alamadığımızın bir kez daha ortaya çıktığıdır. Özelleştirme değil, özelleştirememe tarafında kaldığımızdır...

Kaynak: DÜNYA GAZETESİ