• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

TÜİK'in enflasyon sepetindeki 'yoksulluk'

DİSK-AR'ın araştırmasına göre "yoksulluk" enflasyon sepetinde gizleniyor. Sepette yapılan oynamalar enflasyonu geriletiyor. 

14.08.2011

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Ensitüsü'nün (DİSK-AR) araştırmasına göre "yoksulluk", Türkiye İstatistik Kurumu'nun enflasyon sepetinde gizli hale getiriliyor. Enflasyon sepetinde yapılan oynamalar, enflasyonu geriletiyor. Madde sepetinin her yıl değişmesi, madde ağırlığının kamuoyunla paylaşılmaması verilerin güvenilirliğini zedeliyor. Madde sepetinde araç satın alımı yüzde 5.44'lük ağırlığı ile yüzde 5.23'lük kiradan ve yüzde 3.14 ile ekmekten daha fazla ağırlığa sahip bulunuyor. Ücretliye yüzde 10 kaybettiren hesaplama yöntemi gizli yoksullaşmaya neden oluyor.

  DİSK-AR'ın araştırmasında TÜİK tarafından açıklanan Tüketici Fiyatları Endeksi Ana ve Alt Grup Endeksleri ve 2011 Yılı Ana ve Alt Grup Ağırlıkları ile SGK Sigortalı istatistikleri değerlendirildi. DİSK-AR araştırmasında TÜFE madde sepetinde her yılın aralık ayında değişiklik yapılmasının ve aynı zamanda fiyatı teknolojik gelişmeye koşut olarak düşen maddeler ile yaygın kullanımı olmayan maddelerin sepette olmasının enflasyon verilerinin düşük çıkmasına neden olduğu ifade edildi. Bu durumun ise istatistiklere yansımayan gizli bir yoksullaştırmanın önünü açtığı iddiasına yer verildi. Enflasyondaki hareketlerin doğrudan doğruya alım gücüne etki eden bir role sahip olduğunun ifade edildiği raporda, emekçiler açısından alım gücünü etkileyen unsurlardan birincisinin ücret artışlarının enflasyon artışlarını karşılama gücü olduğu, ancak bunun yanında enflasyon rakamları belirlenirken esas alınan madde sepetinin, zorunlu ve temel ihtiyaçları ne kadar karşılayıp karşılamadığının da önemli bir unsur olduğu vurgulandı.   Sepette yapılan oylamalar enflasyonu geriletiyor Rapora göre madde sepetinin her yıl değişiyor olması, madde ağırlıklarının kamuoyu ile paylaşılmaması, verilerin güvenliği konusunda çeşitli soru işaretlerine neden olurken, sabit madde ağırlıkları ile hesaplanan endeksi ile resmi endeks arasında fark sistematik olarak enflasyonu düşürecek şekilde artıyor. Bu fark 2004 yılında 0.31 puan, 2005 yılında 1.05 puan, 2006 yılında 1.67 puan, 2007 yılında 2.08 puan, 2008 yılında 2.81 puan, 2009 yılında 3.56 puan, 2010 yılında 5.93 puan düzeyine çıkmış durumda. Son verilere göre bu oran 6.4 puan seviyesinde.   Araç satın alımının ağırlığı ekmek ve kiradan fazla Raporda alt maddelerin ağırlıkları konusunda da veriler sunuluyor. Madde sepetinde araç satın alımının yüzde 5.44'lük ağırlığı ile yüzde 5.23'lük pay ile gerçek kiradan ve yüzde 3.14'lük pay ile ekmekten daha etkili olduğunun ifade edildiği raporda enflasyonu aşağı çeken ürünlerden örnekler veriliyor. Bu ürünler şunlar: "-Fotoğraf makinesi, kamera, CD çalar, VCD, televizyon gibi ürünlerin içinde yer aldığı 'Görsel-İşitsel Sistemle (Audio-Visual), Fotoğrafla Ve Veri İşlemle İle İlgili Ekipmanları'nın fiyatları 2003 yılından beri yüzde 31 geriledi. -Sim kart, batarya, telsiz telefon ve cep telefonun da içinde yer aldığı 'Telefon Faks ve Ekipmanlarının' fiyatı 2003 yılından bu yana yüzde 53 geriledi. -Elektrikli ev aletleri ve diğerleri oluşturan 'Ev aletleri' 2003 yılından bu yana sadece yüzde 24.6 oranında bir artış gösterdi. -Ağırlığı kira ve ekmekten fazla olan 'araç satın alımı' 2003 yılından bu yana fiyatı sadece yüzde 22.8 oranında arttı. -Tansiyon aleti, ilaç, ilkyardım aletleri, gözlük cam ve çerçevesini içeren 'Tıbbi ürünler, aletler ve malzemeler' 2003 yılından bu yana yüzde 6.6 oranında geriledi."   TÜFE mevcut değerinin yüzde 10 üzerinde olacaktı Rapora göre bu ürünler enflasyon endeksinde yer almasaydı, sepette yıllık yapılan değişikliklerin etkisi de ilave edildiğinde TÜFE mevcut değerinin 18.81 puan ve yüzde 10 üzerinde olacaktı. Bu değerin ücretlere yansıtılması durumunda SGK verilerine göre işçinin net eline geçen ücretin aylık 95 TL, yıllık bin 140 TL fazla olacaktı. Rapora göre bu miktar şu an herhangi resmi hesaplamada kayıp olarak görülmüyor. TÜİK tarafından üretilen verilerin işçilerin ve geniş emekçi kesimlerinin gelirlerini doğrudan etkilediğinin belirtildiği raporda, resmi istatistik konseyinde kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinin yanında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı dâhil edilirken, emek örgütlerinin dışlandığı ifade ediliyor.   Hükümet üyelerinin TÜİK'e buyurması endişe verici Raporun sonuç bölümünde Ekonomiden Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın mayıs ayı enflasyon verileri konusundaki değerlendirmesine dikkat çekilerek, Babacan'ın "Kiraz ve erik mi Türkiye'de faizleri belirleyip, makro dengeleri etkileyecek?", "TÜİK hesaplama yöntemini gözden geçirmeli" diyerek, hükümetin enflasyon yüksek çıktığında duyduğu rahatsızlığı ve müdahale sinyalini açık ettiği vurgulandı. Hükümetin enflasyonu sadece makro ekonomik dengeleri etkileyen bir unsur olarak gördüğünün belirtildiği raporda, buna karşın enflasyon oranlarının, emekçiler açısından ihtiyaç duyulan temel ürünlerin gerisinde kalmasının, alım gücünü ciddi şekilde etkilediği ve gizli bir yoksullaşmanın yolunu açtığı görüşüne yer verildi. Araç satın alımının emekçilerin ücret artışlarını etkilememesi gerektiğinin ifade edildiği raporda enflasyon hesaplaması yapılırken ve ağırlıkları belirlenirken, toplumun büyük bir kesimini doğrudan etkilemeyen maddelerin, ya da fiyatları doğallığında sürekli olarak gerileyen teknolojik ürünlerin dikkate alınmasının doğru olmadığına dikkat çekildi.   Ücret artışlarında dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalı Raporda şu önerilere yer verildi: "-Ücret artışlarında dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalı. -Fiyatı sistematik olarak gerileyen teknolojik ürünler mal sepetinden çıkartılmalı. -Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için ciddi bir biçimde enflasyonu etkileyen ürünler mal sepetinde yer almamalı. -Her türlü subjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişimi konusunda, sendikalarında onayının alınması sağlamalı. -İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalı. -Hükümet mensuplarının TÜİK'e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan uzak durmaları sağlanmalı. -Enflasyon hesaplaması nedeniyle yaşanan gelir kayıpları giderilmeli."(ANKA)