5 Aralık Cuma günü, yerli Hema ve İran Petrokimya Şirketi ortaklığındaki alıcılar grubuna karşı ortaya koyduğumuz tavır, bugüne kadar ortaya koyduğumuz, herkesçe bilinen, özelleştirme karşıtı bir tavırdır.
Farklı olan tek şey, Emniyet yetkililerinin davranışıdır. Nedenini hala anlayamadığımız bir şekilde, son derece agresif bir tutum içinde olan Emniyet güçleri,gerilime ve olayın büyümesine neden olmuştur.
Sendikalaşma hakkı hem Anayasamızda, hem de yasalarımızda tüm çalışanlara verilmiş bir haktır. Çağdaş bir toplum olmanın gereğidir. Demokrasinin olmazsa olmaz ilkesidir. İmzaladığımız uluslararası sözleşmelerin de şart koştuğu bir haktır.
Yıllardır süre gelen devletin sağlık ve eğitim hizmetlerinden uzaklaştırılması politikası, AKP İktidarının da benimsediği bir politika olmuştur. AKP. İktidarının 2004 yılı bütçesinden sağlığa ayırdığı pay %2,9 dur.
Bu oran sağlığın gözden çıkarıldığı, devletin sağlık hizmeti vermekten elini çektiği, sağlık hizmetlerinin piyasa koşullarına terk edildiği anlamına gelmektedir.
Şubemizin örgütlü bulunduğu İskenderun Sarıseki Gübre Fabrikaları T.A.Ş. işyerinde, iki üyemizin zoraki emekliliğe sevk edilmesi, bir üyemizin de rızası olmadan zoraki İzmit Yarımca Gübre Fabrikaları T.A.Ş.’a tayin edilmesi, Gübre Fabrikaları Genel Müdürü Kemal GÜNDOĞDU’nun partizanca ve keyfi davranışlarına tepki olarak, 03 Kasım 2003 tarihinde, üyelerimiz sabah iş başı yapmamıştır.
Tüpraş’ın % 65.76 ‘lık kamu hissesinin özelleştirilmesine ilişkin ihale kararına göre; İhaleye teklif verme süresi 24.10.2003 günü tamamlanmıştır.Bu sürenin bitmesine karşın ÖİB Başkanı Metin Kilci,verdiği demeçte teklif veren firmaların ancak 2-3 hafta sonrasında kamuoyuna açıklanacağını ifade etmiştir.
Yılların toplumsal birikimleri olan kamu tekelleri Tüpraş ve Tekel, “babalar gibi satışla” yerli ve yabancı özel tekellerin yağmasına açılmaktadır.
Oysa 4046 sayılı Özelleştirme Yasası’nın amaçları;
Verimliliğin artırılması,
Kamu giderlerinin azaltılması olarak sayılmaktadır.
Aşağıda belirtildiği gibi, söz konusu kârlı kuruluşların özel sektöre devredilmesiyle bu amaç ihlal edilmektedir.
Bu kuruluşların 2002 yılı ekonomik göstergeleri değerlendirildiğinde;
Türkiye, Avrupa’nın en hızlı büyüyen petrol piyasalarından birisidir.
Ülkemizin petrol ürünlerine olan talebi 2007 yılında 30 milyon tona, 2020 yılında 43.7 milyon tona ulaşacaktır.
Rafinaj faaliyetlerinin ise % 89’luk bölümü (27.6 milyon tonu) mülkiyeti kamuya ait olan
(% 65.76) TÜPRAŞ rafinerilerine, % 11’i yabancı petrol şirketlerinin ortaklığı olan ATAŞ’a aittir.
Sendikamız, 20 Ekim 2003 tarihinde(bugün) saat 15:00’de Ankara’da, Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde;
POAŞ’ın % 25.8’lik kamu payının İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.’ye satışına,
Bu satıştan doğan 271.3 Trilyon TL tutarındaki borcun ertelenmesine ilişkin ÖYK Kararlarının iptali ve dava sonuna kadar yürütmenin durdurulması istemiyle Ankara İdare Mahkemesi’nde dava açacaktır.
Bilindiği gibi POAŞ, % 51’lik kamu payının 2000 yılında İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.’ye devredilmesiyle özelleştirilmiştir.
Özelleştirme uygulama ve işlemlerini düzenleyen 4046 sayılı Yasa’nın ihale usullerini düzenleyen 18.maddesi’nde teklif mektuplarının istekli tarafından imzalanması ve bu mektuplarda şartname ve eklerinin tamamen okunup, kabul edildiği hükmü yer almaktadır.
Petrol-İş’in 24. Olağan Merkez Kongresi’nin üçüncü gününde, delegelerin kullandıkları oylarla yeni dönemde görev yapacak olan yöneticiler belirlendi. Delegeler eski yönetime, 4 yıl daha görev verdi. Mustafa Öztaşkın başkanlığındaki Genel Merkez Yönetim Kurulu üyeleri şöyle:
Mustafa Çavdar (Genel Sekreter), Adnan Özcan (Genel Mali Sekreter), İsmet Yiğit (Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri), Mehmet Güray (Genel Yönetim Sekreteri).