Kamu işyerlerinde 1 saat geç işbaşı

Petrol-İş Sendikası Ankara Şubesi Genel Merkez Yönetim Kurulumuz tarafından Şubelere gönderilen ortak basın bülteni metni:

Pazara değil sokağa çıkıyoruz

250 bin kamu işçisini ilgilendiren 2009-2010 dönemi kamu toplu iş sözleşmeleri görüşmelerine Ocak ayında başlanmasına rağmen bu zamana kadar bir sonuç alınamaması, Hükümetin kamu toplu iş sözleşmelerinde ciddi bir öneri getirmemesi sabrımızı taşırdı. Sendikamız üyesi 6 bin 400 kamu işçisinin, TPAO, BOTAŞ, ETİBOR, MKEK ve TMO Afyon Alkoloid Fabrikası işyerlerinde 21 Mayıs'ta ülke genelinde yaptıkları protesto eylemleri bugün de sürdü. Adana (Ceyhan-Dörtyol BOTAŞ), Adıyaman (TPAO, BOTAŞ), Ankara (TPAO, BOTAŞ, MKEK Elmadağ Barutsan Roket ve Patlayıcı Fab), Bandırma ( Eti Maden İşletmeleri Gen. Müd. Bandırma Bor ve Asit Fabrikaları), Batman ( TPAO, BOTAŞ), Bursa (BOTAŞ, TMO Alkoloidleri Fab. İşletme. Müd. ) şubelerimizle İstanbul 1 Nolu Şube ( TPAO), İstanbul 2 Nolu Şube (BOTAŞ), Kırıkkale ( BOTAŞ, MKEK Nitrosan A.Ş, Nitromak Kimya San. A.Ş) ve Trakya -Lüleburgaz (TPAO, BOTAŞ) şubelerimizde örgütlü kamu işçileri yarın sabahleyin işyerleri önünde yapacakları uyarı eylemleriyle Hükümeti ve Kamu İşletmeleri İşverenleri Sendikası'nı (Kamu-İş) protesto ediyorlar.Evde oturmayalım da pazara nasıl, hangi parayla çıkalım?İşveren örgütleri krize çare olarak “ Evde oturma pazara çık” kampanyası başlatırken, işçi örgütleri Türk-İş ve Hak-İş'in de bu kampanyanın içinde yer alması acı bir ironidir. Cumhurbaşkanı Gül'ün, Başbakan Erdoğan'ın, muhalefet liderlerinin de bu kampanyanın destekçisi olacakları ifade ediliyor. Peki sormazlar mı? Siz bu ağır ekonomik kriz koşullarında 250 bin kamu işçisinin toplu iş sözleşmesini imzalamazken, ekonomik ve sosyal haklarını vermezken pazara nasıl, hangi parayla çıkalım? Kamu işçisi “ Evde oturma, pazara çık” gibi gülünç kampanyalarla kendisiyle alay edilmesini değil, Hükümetin ve Kamu-İş'in kamu toplu iş sözleşmelerini bir an önce bitirmesini talep ediyor. Kamu sözleşmeleri için bu ilgisizlik, kayıtsızlık sürdüğü takdirde Petrol-İş üyesi kamu işçileri önümüzdeki günlerde protesto eylemlerini daha kararlı bir şekilde sürdüreceklerdir. Ekonomik krizin etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği ve faturanın krize neden olmayanlara kesilmek istendiği bir dönemdeyiz. Bu toplu iş sözleşmeleri, krizin bedelini ödememek, kazanılmış haklarımızı korumak, reel olarak ücretlerimizi artırmak ve yıllardır çözümlenemeyen işyerlerine özgü sorunları gidermek için bir fırsata ve bunun için de 250 bin işçinin programlı ve kararlı bir mücadelesine dönüştürülmelidir.Aslında seçimlerden önce çerçeve anlaşmanın imzalanması gerekirken bitirilemeyen bu sözleşmeler için artık daha fazla beklemeye tahammülümüz kalmamıştır. Bunun yanında Hükümetin, işverenlerin krize çare olarak işçilerin kazanılmış hakkı olan kıdem tazminatını tekrar gündeme getirmeleri asla kabul edilemez. Kıdem tazminatı işçilerin gelecekleriyle ilgili tek güvenceleridir. Kıdem tazminatının kaldırılması, Türk-İş Genel Kurulu'nda da alınan karar gereği genel grev sebebidir. Sendikamız Petrol-İş bu konunun takipçisi olacak, kıdem tazminatının tartışmaya açılmasını asla kabul etmeyecek, üretimden gelen gücünü kullanmak da dahil diğer emek örgütleriyle her türlü mücadeleyi verecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

PETROL-İŞ SENDİKASI MERKEZ YÖNETİM KURULU