• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Kim Hain? | Mümtaz Soysal-Cumhuriyet

Bu ne gözü dönmüşlük ki, olup bitenlerden ders almaksızın sonuna kadar uğraşarak cumhuriyetin bütün kamu varlıklarını elden çıkarma peşindedir.

MÜMTAZ SOYSAL
04.06.2004

Bu ne gözü dönmüşlük ki, olup bitenlerden ders almaksızın sonuna kadar uğraşarak cumhuriyetin bütün kamu varlıklarını elden çıkarma peşindedir.

 

Hem de en verimlilerini, en kârlılarını, en işe yarayanlarını.

 

TÜPRAŞ'ın üçte ikisini blok halinde satma telâşının bir anlamı var mı?

 

Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce verilen yürütmeyi durdurma kararı Bölge İdare Mahkemesi'nce kaldırılır kaldırılmaz Maliye Bakanı'nın, ''İptal davasının sonucunu beklemeden devir işlemini tamamlarız'' demesi nedendir?

 

Dedi de, ne oldu?

 

10. İdare Mahkemesi iptal kararını veriverdi. Çünkü, yapılan işlemde hukuka aykırı o kadar çok yön vardı ki, iptal kararı hiç gecikmedi.

 

Şimdi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı karar yazıldıktan sonra yine Danıştay'da temyiz edecek, hukukçular yine aylarca çalışacak ve en kötüsü, TÜPRAŞ gibi koca bir kuruluşta iş görenler yine diken üstünde oturacak. Şevkle çalışmak, işletmeleri geliştirmek, ekonomiye daha çok katkı sağlamak varken.

 

O TÜPRAŞ ki, Türkiye'deki bütün sanayi kuruluşlarının birincisi ve tüm Avrupa'nın 7. büyük rafineri şirketi olarak, dünyadaki 500 dev şirket arasında yer alıyor. Ülkedeki toplam 32 milyon tonluk rafineri kapasitesinin 27.6 milyon tonu TÜPRAŞ'a ait. Silahlı Kuvvetler'in 800 bin tonluk akaryakıt gereksinimi TÜPRAŞ'ca karşılanıyor. 153 bin tonluk kapasitesiyle Türkiye'nin tek lastik hammaddesi üreten Körfez Petrokimya tesisi de TÜPRAŞ'ın.

 

Yılda 24 milyon ton petrol ürünü satışı, 328 milyon dolar net kâr.

 

Türk devletinin hazinesine 8.5 milyar dolar karşılığı vergi ve fon ödemesi. Yani, tek başına, Türkiye'deki yıllık vergi ve fon gelirinin yüzde 20'si.

 

Böyle bir kuruluşun yüzde 66'sını 1.3 milyar dolara satmak ne demektir?

 

Türk Telekom'un 1990'larda satılmak istenen bölümü, en iyimser hesapla, etse etse 15 milyar dolar ederdi. Satılsaydı, kısa zamanda geri kalanı da satılır ve kuruluş yabancıların eline geçer, bütün kârı dışa giderdi.

 

Satılmadı da ne oldu? Yalnız 1996-2000 arasında 22 milyar dolar gelir elde etti; 11 milyar doları Hazine'ye devretti, 4 milyar dolarlık yatırım yaptı.

 

2003 yılındaki net kârı 2 milyar doların üstünde.

 

En önemlisi, kuruluş hâlâ kamunun malı. Ulusal kalkınmaya gönül verenler daha da iyileştirip büyütsünler, kamuya daha fazla gelir sağlasın.

 

Ama, medyadaki sütun ve mikrofon sahiplerine sorarsanız, öyle değil. Onlar, bu çeşit kuruluşları alkışlamak, teşvik etmek, daha da gelişerek bu ülkenin kalkınmasına ve refahına daha fazla katkıda bulunmalarını istemek yerine, hâlâ talandan, yağmadan yana mürekkep ve nefes tüketmektedirler.

 

Kritik ulusal varlıkları koruyup geliştirmek isteyenleri ''vatan hainliği'' yle suçlayarak. Utanmadan, sıkılmadan.

Kaynak: CUMHURİYET GAZETESİ